GLASUVA NA POMAČİ ......POMAK HALKININ SESİ
Uye olarak desteklerimizi sunalim.

Join the forum, it's quick and easy

GLASUVA NA POMAČİ ......POMAK HALKININ SESİ
Uye olarak desteklerimizi sunalim.
GLASUVA NA POMAČİ ......POMAK HALKININ SESİ
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

insan Nedir?

Aşağa gitmek

insan Nedir? Empty insan Nedir?

Mesaj tarafından pomaklar.com Ptsi Mart 16, 2009 12:56 am

Insan Nedir?

Insan, evrenin tek rasyonel (akli) varligidir. Realite ve insan bilinci, belirli bir kimlige sahiptir; belirli bir tabiati ve ihtiyaçlari vardir. Realiteyi anlamak ve hayatta kalmak için,insanin en temel araci AKLIDIR. Realite tekdir, insan bilincinin de tek bir tabiati vardir.
Insan, özgür iradeye sahip, kendini üretebilen ve idare edebilen bir kahramandir. Yani insan, "ilahi tecelli" veya "üretici güçler" gibi kendi disindaki kuvvetlerin programladigi, cevhersiz, çaresiz bir robot degildir. "Karakteri, faaliyetleri, degerleri , mevcudiyetle olan iliskileri, gayesi ve amaçlari konularinda, yapmak zorunda kalacagi tercihlerde, kendisine rehberlik edecek degerler hiyerasisini ve prensiplerini kesfetmek", insan bilincinin gerçek bir ihtiyacidir.

Insan bilinci: muazzam bir bilgisayar gibi, programcisi olmadan bir ise yaramayan, bir mekanizmadir. Bilinçli olmaktan kaçtigi ettigi ölçüde, duygusal bilgisayarini, tesadüfi etkiler programlar: rasgele izlenimler,çagrisimlar,taklitler,slogan,kliseler. Sonuç korkunun egemen oldugu bir hayat hissi.

Insan geçmissiz veya geleceksiz olarak an be an yasayamaz;bütünlestirme kapasitesini elimine edip, bilincini bir hayvanin algisal menziline hapsedemez. Nasil ki bir hayvanin bilinci zorlanip soyutlamalarla ugrasir hale getirilemez ise: insan bilinci de, o anki somutluktan baska hiçbir seyle ugrasamaz hale getirilerek daraltilamaz. Insan iste bu mekanizmayi bilgisel bir amaçla kullanmak iradi bir eylemi gerektirir. Bundan imtina ederse, tesadüfler idareyi ele geçirir: mekanizma soförsüz bir araba gibi çalismaya devam eder. Bütünlesmis kisilik: bilinç ile duygular arasinda tam bir uyum olan,sahip oldugu hayat hissi ile bilinçli kanaatler çakismis bir insandir. Hayatin anlami, prensipler, idealler ve degerler; böylesi bir bilinç ile kesfedilir. Hayat hissi, dogru bir felsefenin rehberliginde duygusal bütünlesmenin kriterlerini de belirler. Duygulari, tamamen ikna oldugu yargilarindan kaynaklanir. Zihin basa geçer, duygular takip eder. Bilgilerini bütünlestirmek, bilinçli kanaatler edinmek için çaba göstermeyen insan; meramini ifade etmekten aciz kalarak, duygularinin insafina kalir. Rasgele ve eklektik ve genellikle çeliskili fikirler kolleksiyonundan ibaret, böylesi bir felsefi enkaz, o insanin üzerinde hiçbir ikna gücüne sahip olamaz. Bu enkazin yarattigi duygular, realite karsisinda onu genellikle yaniltacak, kendini sürekli olarak mutsuz oldugu haberini verecektir. Bu enkaz degerlerin elde edilemeyecegini, mücadelenin nafile oldugunu; korku-suçluluk-istirap ve basarisizligin insanligin yazili kaderi oldugunu; bir insan tarafindan yapilabilecek hiçbir sey olmadigini ilan eder. Hayata teslimiyetle baslamak, kendi suratina tükürüp mevcudiyeti lanetlemekle baslamak; insanin tabiatinda böyle bir hale girmek bir yozlasma sürecidir. Kimi ilk baskida teslim olur, kimi kendini satar; kimi enerjisini, algilayamayacagi kadar küçük derecelerde eksiltip, bütün atesini yitirir. Sonra bunlarin hepsi kendilerine, olgunlasmis olmak için zihinlerini terk etmek gerektigini; güven içinde olmak için degerlerini terk etmek gerektigini; pratik olmak için kendine saygi ve güven erdemini kaybetmek gerektigini telkin etmekte olan büyüklerinin teskil ettigi büyük bataklikta kaybolup giderler.yonel bir insanin o aynada görmeyi bekledigi sey, hakli görünmektir. Kendine saygi-güven erdeminden yoksun olmakla ihanet ettigi benligi, son çirpinisinda, hiç degilse bulundugu dalaletin, düskünlügün hakli görülmesini istemektir.

Insanla ilgili her özelligin spesifik bir tabiati vardir. Dolaysiyla, bilinç de belirli bir tabiata, belirli bir kimlige sahiptir. Insanin akli yeteneginden kaynaklanan irade de belirli bir tabiata sahiptir. Mevcudiyetteki tabii ögelerin kombinasyonlarini yeniden düzenlemek, insanin sahip oldugu tek yaratma gücüdür. Insan hayalgücü,insanin realitede oldugunu veya olabilecegini bildigi seyleri zihninde yeniden düzenleme yetenegidir.

Insan bilinci kavrama-düsünme alaninda ancak bilincin kendisinin-irade yoluyla- baslatabildigi bir davranis gücüne sahiptir. Insanlar zihni faaliyetlerini baslatma ve sürdürme alaninda, bilinçlerinin tabiatinin(kimliginin) belirlediginden baska türlü davranamazlar.(Hayvanlar bedenlerinin tabiatindan baska türlü davranamazlar)

Rasyonel bir insan, amaçlarini-degerlerini-tercihlerini yargilarken:realitedeki olgulari standart olarak alir. Çünkü ancak realitede metafiziken verili olan seyler "neyse odur".Yani bilincin tek kaynagi realitedir. Metafiziken-verili olanla, insan-yapisi seylerin farkini kavramak, bilincin somut bir ihtiyacidir. Insanin bilinci üzerindeki kontrolü, bilincinin tabiati hakkinda, bilgi sahibi olmasi ile mümkündür. Insan realiteye basvurmadan, kendi bilinci hakkinda hiçbirsey ögrenemez. Evren için "yer çekimi kanunu" ne demekse;"iradi bir bilince sahip olma özelligi" insan için o demektir. Bir insani "hiçbirsey" düsünmeye zorlayamaz. Zihnini çalistirmak, insanin sadece kendi hükümdarliginda olan,sadece kendi iradesiyle harekete geçebilecek bir güçtür. Bu nedenle insanlar yeni sekillere sokulamaz ve baska insanlarin amaçlari için araçlar olarak görülemez.

Insanin "kendi akli ile bulmadigi-ispatlayamadigi bir seyi zimnen de olsa kabullenmesi" kendi tabiati ile çelisir,böylece kendi tabiatina karsi davranmis olur. Kendisi ispata muhtaç bir "tabiat üstü" varsayimi kabul, yani akildisi bir seyi kabul, akli felç etmekten baska bir seye yaramaz. Realiteye karsi davranis veya inançtan çikacak sonuç,istirap çekmek ve kendini imhadir. Realiteyi dolaysiyla bilincini inkar eden bir insan; baskalarinin" bilincini-anlayislarini-yargilarini-degerlerini" kabullenmek zorunda kalir;bu durumda insan,kendinin degil baskalarinin algilamakta oldugu bir dünyada yasar. Böylece ruhunu, bir bilinç paraziti haline getirir. Zihnini terk eden bir insan,bir olgular evreninde degil,bir insanlar evreninde yasar;olgular degil,insanlar onun realitesidir. Akli degil,insanlar onun hayatta varkalma aracidir.

Insanin bedeni-maddesi-ile bilinci arasinda hiçbir zitlik yoktur,insan bu ikisinin bölünmez bütünlügüdür. Mevcut olmayan bir seyin bilinci olmaz, bilinç olmaksizin, mevcut bir seyden haberdar olunmaz. Insana bilincini veya bedenini reddetmesini önerenler, insani zayiflatarak esir almak isteyenlerdir. Rasyonel insan, eylem adami olan bir düsünürdür; o arkadan gelecek eylemlerle baglantisiz fikirlerin sahte oldugunu, fikirlerle baglantisiz eylemlerin ise intihar oldugunu bilir.

http://www.megabilim.com/index.php/Felsefe/Insan-Nedir.html
pomaklar.com
pomaklar.com
Admin
Admin

Erkek
Mesaj Sayısı : 1529
Yaş : 51
Yaşadığınız Yer - Doğum yeri : Pomakistan
İşiniz : Yazar,araştırmacı),Siyaset
Ad Soyad & İme Prezime : Pomaklar.com
Tesekkur : 42
Puan : 1647
Kayıt tarihi : 27/05/07

Character sheet
Blog: test

http://pomaknews.com

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz