GLASUVA NA POMAČİ ......POMAK HALKININ SESİ
Uye olarak desteklerimizi sunalim.

Join the forum, it's quick and easy

GLASUVA NA POMAČİ ......POMAK HALKININ SESİ
Uye olarak desteklerimizi sunalim.
GLASUVA NA POMAČİ ......POMAK HALKININ SESİ
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Mübadele Türküleri & Belleklerdeki Güzellik

Aşağa gitmek

Mübadele Türküleri & Belleklerdeki Güzellik Empty Mübadele Türküleri & Belleklerdeki Güzellik

Mesaj tarafından pomaklar.com Ptsi Kas. 19, 2007 6:11 pm

Mübadele Türküleri & Belleklerdeki Güzellik Kapak_10

30 Ocak 1923 tarihinde İsviçre’nin Lozan şehrinde Türkiye ve Yunanistan arasında imzalanan “Nüfus Mübadelesi Sözleşmesi” ile İstanbul ve Batı Trakya hariç “Türkiye’de yerleşik Rum Ortodoks dininden olan tüm Türk vatandaşları ile Yunanistan’da yerleşik Müslüman dininden olan tüm Yunan vatandaşlarının zorunlu mübadelesi (değişimi) öngörülmüştü. 18 Ekim 1912 tarihinden sonraki göçleri de kapsayan bu sözleşme ile her iki ülkeden yaklaşık iki milyon insan doğdukları toprakları terk etmek zorunda kalmıştır.

Mübadeleye tabi tutulan insanlar aslında, Osmanlı İmparatorluğunun Rumeli ve Adalar diye bilinen bölgelerinde uzun yıllar yaşamış olan halklardır. Bir başka deyişle; bu insanlar Balkan Savaşı, I.Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı ertesinde bu günkü sınırların oluşturulduğu bir dönemde yurtlarından zorla koparılan insanlardır.

Nüfus mübadelesinde din kriteri temel alındığından Yunanistan’dan gelen Müslüman dininden mübadiller günlük yaşamlarında Türkçe dışında Rumca, Makedonca, Pomakça, Vlahça (Ulahça) gibi farklı; dil ve lehçeler konuşuyorlardı .

Girit, Yanya, Grebene - Nasliç yöresinden gelen mübadillerin ana dilleri Rumca’dır. Ne var ki bu üç yöreden gelenlerin Rumcası, lehçe, şive ve bazı sözcükler bakımından önemli farklılıklar göstermektedir. Girit’ten gelenler konuştukları dile “Kritika” diyorlar. Girit Rumcasının içinde antik Yunanca’dan kalma sözcüklerin fazlalığı dikkat çekmektedir.

Gerebene-Nasliç yöresinden olanlar aynı kent veya köyden olan birinden “memleketlim” anlamında “Patriyotis/Patriyotisa olarak söz etmekte ve konuştukları dile “Patriyotça” demektedirler.

Bu gün Yunanistan’daki adları Kastorya ( Kesriye-Kostur) ve Edessa (Vodina-Karacaova) olan yörelerden gelen mübadiller konuştukları dile bazen Makedonca, bazen Pomakça, bazen Bulgarca bazen de “Muacırca” ya da çok yaygın bir ifade ile “Bizim Dil” demektedirler.

Bu yörelerden gelen insanların konuştukları dil de bugünkü Makedonya Cumhuriyeti’nde konuşulan dilden oldukça büyük ölçüde farlılıklar göstermektedir.

Sayıları çok az da olsa mübadele ile Türkiye’ye gelen mübadiller arasında ana dilleri Vlahça (Ulahça) olanlar da vardır. Bu insanlar Edessa (Vodina-Karacaova)’nın Notya köyünden göç etmişlerdir. Konuştukları dil Latin kökenli bir dildir. Romence’nin bir lehçesi denilebilir.

Drama’nın kuzeyindeki dağlık bölgelerden gelen mübadiller ise konuştukları ana dile Pomakça demektedirler. Bulgarcanın bir lehçesi diyebileceğimiz bu dil de bugün konuşulan Bulgarca’dan farklıdır.

Taşınmaz her türlü mal varlıklarını, sevdiklerinin mezarlarını geride bırakan bu insanlar, beraberlerinde sadece birkaç parça taşınabilir eşya ile somut olmayan kültürel miraslarını ; dillerini/lehçelerini, o dilde söyledikleri türkülerini/şarkılarını, manilerini kısacası belleklerini getirmişlerdir.

Türk-Yunan Nüfus mübadelesinin üzerinden 84 yýl geçmiþtir. Ne yazýk ki bugüne kadar Mübadele ile gelen bu insanlarýn dilleri ve kültürleri üzerine pek fazla araþtýrma yapýlmamýþ, kendi ana dillerinde söyledikleri þarký/türkü ve maniler derlenerek kayýt altýna alýnamamýþtýr.


Lozan Mübadilleri Vakfý, Avrupa Birliði tarafýndan fon desteði saðlanan, T.C Turizm ve Kültür Bakanlýðý tarafýndan uygulanan “Türkiye’de Kültürel Haklarýn Desteklenmesi- Kültürel Giriþimler Destek Hibe Programý” kapsamýnda mübadillerin günlük hayatlarýnda kullandýklarý geleneksel dil ve kültürlerinin yok olmasýnýn önlenmesine, kullanýmýnýn zenginleþtirilmesine , Türkiye’de kültürel çeþitliliðin farkýna varýlmasýna, kültürel toleransýn desteklenmesine katkýda bulunmak amacýyla “Belleklerdeki Güzellik: Mübadele Türküleri” adlý bir derleme projesi hazýrlayarak bu alanda hissedilen eksikliði gidermeyi amaçlamýþtýr.


Proje ortaðýmýz BGST/Kardeþ Türküler ile birlikte yürütülen bu proje çerçevesinde Balýkesir, Bursa, Edirne ve Ýstanbul illerini, bu illere baðlý ilçeleri ve köyleri kapsayan çalýþmalar sýrasýnda içlerinde mübadeleden önce doðmuþ olan 1.kuþaklarýn da olduðu Türkçe dýþýnda farklý ana dilleri konuþan 90 kiþi ile görüþme yapýlmýþtýr.

Belleklerde getirilen þarký ve türkülerin Türkçe olanlarýnýn bir kýsmý günümüze kadar söylenerek geldi. Klasik Türk müziði formundaki bazý þarkýlar, Rumeli Türküleri gibi…

“Belleklerdeki Güzellik: Mübadele Türküleri” projesi mübadillerin Türkçe söyledikleri þarký/türkü ve manileri kapsamamasýna raðmen “Haným Ayþem” gibi þimdiye kadar yaygýn olarak bilinmeyen/sö ylenmeyen bazý Türkçe þarkýlar da derlenmiþ ve bu kitapta yer almýþtýr.


Proje çalýþmalarý sýrasýnda vakfýmýzý ziyaret eden Kanada vatandaþý Larry Korolof’un hikayesi de bizlere ilginç geldi. Kesriye (Kostur)’nin Jerveni köyünden Mustafapaþa/Sinasos’a iskan edilen hemþerilerini ziyarete gelen ve onlarla ayný dili konuþan, ayný türküleri söyleyen Larry Korolof’un söylemiþ olduðu üç türküye de kitabýmýzda yer verdik.


Yürütmekte olduðumuz “ Çölde Bir Vaha-Çok Kültürlü Mustafapaþa” adlý belgesel projesinin çekimleri sýrasýnda Nevþehir/Mustafapaþa kasabasýnda ve Niðde/Yeþilburç beldesinde yapýlan derlemelere de kitabýmýzda yer verilmiþtir.

Proje çalýþmalarýmýz sonucunda ortaya çýkan ürünler; “Belleklerdeki Güzellik: Girit Manileri, Atasözleri, Deyimler ve Tekerlemeler” ve “Belleklerdeki Güzellik: Mübadele Türküleri” adý altýnda iki ayrý kitap olarak yayýmlanmýþtýr. Ayrýca derlenen þarký/türkü ve ninnilerden seçilen özgün sesler de “Mübadele Türküleri” kitabýna ek bir CD olarak yayýmlanmýþtýr. Bunun yaný sýra, derlenen bu þarký ve türkülerden bir kýsmý notalandýrýlarak LMV korosunun repertuarýna alýnmýþ, 28 Eylül 2007 tarihinde YTÜ Oditoryumunda düzenlenen bir konserde icra edilmiþtir.

Derlenen þarký/türkülerden seçilen orijinal seslerden örnekler Muammer Ketencoðlu ve Ülker Uncu tarafýndan bir albümde toplanmýþ ve bu kitabýn eki olarak yayýmlanmýþtýr.

“ Belleklerdeki Güzellik: Mübadele Türküleri” projesi 8 ay gibi çok kýsa bir sürede tamamlanmýþtýr. Bunda en büyük pay hiç kuþkusuz proje ekibimizin yaný sýra bizlerden gönüllü katkýlarýný esirgemeyen dostlarýmýzýndýr. Emeði geçen herkese sonsuz teþekkürler.


Sefer Güvenç

Eylül 2007

Not; Harf düzenlemesine devam edeceğim.
pomaklar.com
pomaklar.com
Admin
Admin

Erkek
Mesaj Sayısı : 1529
Yaş : 51
Yaşadığınız Yer - Doğum yeri : Pomakistan
İşiniz : Yazar,araştırmacı),Siyaset
Ad Soyad & İme Prezime : Pomaklar.com
Tesekkur : 42
Puan : 1647
Kayıt tarihi : 27/05/07

Character sheet
Blog: test

http://pomaknews.com

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Mübadele Türküleri & Belleklerdeki Güzellik Empty Geri: Mübadele Türküleri & Belleklerdeki Güzellik

Mesaj tarafından Misafir Çarş. Kas. 21, 2007 10:18 am

Mübadillerin hüzünlü günü

Lozan Mübadilleri Vakfı yöneticileri, 1923'ten sonra yerlerinden edilen ailelerinin içinde büyüdükleri kültürü yeni evlerinde de hep canlı tuttuğunu söylüyor.

Kimisi 'Bir daha dönemem' diye anahtarları denize fırlattı. Kimisiyse 'Her an dönebilirim' diye sandığını bile açmadı. 84 yıl önce alınan kararla yerinden edilen mübadiller bugün Rumca ve Türkçe şarkılar söylemek için bir araya geliyor


İSTANBUL - Onlar denklerinin, sandıklarının peşi sıra, Balkanlar'dan
İstanbul ve Anadolu'ya doğru yollara dökülen bir neslin çocukları. Savaşın acı bir meyvesi gibi doğan 'mübadiller' Lozan görüşmeleri sırasında, 30 Ocak 1923 tarihinde imzalanan anlaşmayla, doğup büyüdükleri, ekip biçtikleri toprakları geride bıraktı. Kimisi 'Bir daha asla dönemem, bitti' diyerek tüm anahtarlarını denize fırlattı, kimisi yıllarca açmadıkları sandıklarıyla 'Her an geri dönebiliriz' diye tetikte bekledi. Yunanistan ve Türkiye arasında imzalanan Mübadele-Zorunlu Göç Sözleşmesi sonucu, İstanbul'daki Rumlar ve Batı Trakya'daki Türkler kapsam dışı kalmış, geri kalan 1 milyon 200 bin Rum, 600 bin Türk de yerlerini yurtlarını birbirlerininkilerle değiştirmişti.

Depremle gelen buluşma
Mübadiller, geldikleri yeri hiç unutmadı. Geride kalan tarlalar, çiftlikler, evler ama en çok da komşular, arkadaşlar hep anlatıldı yeni kuşaklara. Topraktan kopmuş olmanın verdiği acının yanında şarkılar, türküler, yemekler, gelenekler de hep saklı kaldı. Mübadele çocuklarının yanlarında ufacıkken getirdiği bebekleri büyüdü sonra, anne, baba oldular. Onların çocukları da unutmadı mübadelenin ne demek olduğunu. 1999 Marmara depreminin Türkiye ve Yunanistan arasında dostluk rüzgârları estirdiği dönemde birbirlerini bulup, 'Çekilen acıların bir daha yaşanmaması' için Lozan Mübadilleri Vakfı'nı kurdular. Bugün kaderlerini belirleyen anlaşmanın 84. yıldönümü. Mübadele çocukları bu akşam her sene olduğu gibi anıları tazelemek, koronun Türkçe-Rumca seslendireceği ortak türküleri dinlemek için buluşacak...


Evde Rumca konuşmaya devam
Lozan Mübadilleri Vakfı Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Müfide Pekin, Giritli bir ailenin kızı. Girit, Hanya'dan gelip İzmir'e iskân olan ailesi evde Rumca konuşmayı, Girit yemekleri yapmayı hiç bırakmamış. Müfide Pekin de çocukken öğrendiği Rumcayı hâlâ konuşuyor. "Bizimkiler mübadele kararına şokolmuş. 1922'de savaş bitince biz burada kalırız demişler. Bir sürü insan tekrar döneceğini hayal etmiş. Dedemse gemiyle gelirken, bütün anahtarlarını denize atmış. Bir daha buraya gelemeyeceğim diye düşünmüş" diye anlatıyor ailesinin öyküsünü.
Vakfın kurucu üyesi Zübeyde Tuğpare'nin annesi Yanya'dan gelmiş, 1924'te. O da Yanya kültürü içinde büyüdüğünü, evde sürekli Rumca konuşulduğunu anlatıyor.
Vakfın faaliyetlerini takip eden Ahmet Aşıcı'nın ailesi Selanik'ten Kırklareli'ne gelmiş. "10 yıl sayın, sonra geri döneceksiniz demişler, hep geri dönme umudunu taşımışlar" diyen Aşıcı, mübadele kültürünü en derin biçimiyle yaşadığını söylüyor.
Anne-babası 20'li yaşlarındayken Selanik, Langa'dan Tekirdağ, Malkara'ya göç eden Lozan Mübadilleri Vakfı Genel Sekreteri Sefer Güvenç, 1983 yılında ikisiyle de mübadele sürecini konuşup kaydetmiş. "Mübadele aslında bir dramdır, çok acılar çekilmiştir. Lozan Mübadilleri Vakfı'nın sloganı da zaten çekilen acılar bir daha tekrarlanmasındır" diye konuşuyor.


Mübadele türküleri
Vakıf üyeleriyle mübadillerden oluşan koro da Rumca ve Türkçe söylediği türkülerle ayakta tutuyor geçmişten gelenleri. Bugüne kadar ikisi Yunanistan'da yedi konser veren koro, şimdilerde 'Belleklerdeki Güzellik: Mübadele Türküleri' isimli bir derleme projesi için hazırlamış seslerini. CD olarak basılacak olan çalışma, mübadeleyle gelen alt grupların türkülerini Türkçe, Rumca, Makedonca, Romence, Arnavutça ve Pomakça dillerinde söyleyecek.
Vakıf hemen hiç boş durmuyor. Yılda bir defa geleneksel olarak aile büyüklerinin doğduğu topraklar ziyaret ediliyor. Birinci kuşakların anılarını sözlü tarih yöntemiyle toparlıyor, mübadele belgeselleri hazırlıyor, AB desteğiyle mübadele sempozyumları düzenliyor. Büyüklerinin 'anadilimiz' dediği Rumca ve Yunancayı öğrenmeye meraklı genç mübadillerin katıldığı Yunanca seminerleri de vakfın etkinliklerinden. Mekân sorunu halledilirse, mübadillerin taşınabilir anı, belge ve fotoğraflarını bir araya getirecek bir 'Mübadele Müzesi' de yolda. Çekilen acılar unutulmasın ve tekrarlanmasın diye...
30/01/2007
radikal gazetesi

BAHAR ÇUHADAR (Arşivi)
Anonymous
Misafir
Misafir


Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz