Korku üzerine

[pomaklar.com]

Korku üzerine

Korku nedir? Korkunun olusumunu destekleyen etkenler nelerdir? Korkunun nedenlerinden biri karsilastirma midir? Kuskusuz nedenlerinden biri karsilastirmadir. Kendinizi ideolojik, psisik, hatta fiziksel açilardan bir baskasiyla karsilastirdiginizda onun gibi olmaya çalisirken, olamama korkunuz vardir karsilastirmanin oldugu yerde korkunun olmasi kaçinilmazdir.
Çogumuz toplumda bir konum sahibi olmanin saglayacagi doyumu özleriz, çünkü hiç kimse olmamak bizi korkutur.

Korku yasamdaki en büyük sorunlardan biridir. Korkuya kapilmis bir zihin, karmasa, çatiima içinde yasar, dolayisiyla siddet yüklü, çarpik ve saldirgan olmasi kaçinilmazdir.

Korkularinizdan kaçiyorsunuz öyle degil mi? Ama korkudan kaçmak onu yanlizca büyütmektir.

Ben korkuyu belirlilikten belirsizlige olan hareket olarak adlandiriyorum.

Korkmaniza neden olan bir sözcük ya da bunun anisi ise, bu kesinlikle korku degildir. Bizim korktugumuz, eskinin- gelecege yansitilan seyin düsümcesinin- yinelenmesidir.

Bilinçli olarak, korkularinizin farkinda olabilirsiniz, ama zihninizin daha derin düzeylerinde bunlarin farkinda misiniz? Saklanmis, gizli korkularinizi nasil ortaya çikaracaksiniz? Baska insanlarin kuramlari, her ne olursa olsun önem tasimaz. Soruyu kendinizden yola çikarak sormalisiniz.

Korkunun bölünemeyecegini anladiginizda, bu bilinçalti sorunundan bütünüyle kurtuldugunuzu, psikolog ve psikanalistlerin sizi aldattiklarini göreceksiniz.

Korkunun yanlizca ayrintilarina baktiginizda ya da korkularinizla birer birer bas etmeye çalistiginizda, temel konuya hiçbir zaman varamazsiniz, bu da korkuyla birlikte yasamayi ögrenmektir.

Korkunun bir parçasi oldugunuzu, bundan ayri olmadiginizi- korku oldugunuzu- gördügünüzde, bunun hakkinda hiçbir sey yapamazsiniz; böylece korku tamamiyla sona erer.

Insan zihni tüm korkulardan özgür olursa, özgün olanin ne oldugunu bilmek isterse, bunda kendine özgü bir haz ya da bir kaçis araci aramaz ve bu nedenle, bu sorgulama sirasinda tüm yetke ortadan kalkar.

Karsilastirma korkuyu dogurur. Daha iyi bir yazar olayi ya da daha güzel ve bilgi sahibi olmayi istiyorum. Baskalarindan daha çok bilgi sahibi olmayi istiyorum; basarili olmayi, birinci olmayi, dünyada daha çok üne sahip olmayi istiyorum. Basari ve ün, psisik olarak karsilastirmanin özünü olusturur, bunlarin araciligiyla korkuyu sürekli besleriz.

Korku geçmisin bir yanilgisidir. Simdiyi düsünürsek korku ortadan kalkar. Bu trenin sesini animsamak ya da o anda sesi dinlemek gibidir.

Korkudan kaçmak, sakinmak, bunun hakkinda herhangi birsey yapmak, onun sürmesine neden olur. Ancak onu ögrenerek ondan kurtulabiliriz. Ögrenmek için merak etmek ve geçmisin herhangi bir baskisinin olmamasi gerekir.

Para kaybetmekten korkuyorum, dolayisiyla ne yapiyorum? Bunu düsünmekten sakinarak kaçiyorum. Bu korkudan sakinmanin ne kadar aptalca oldugunu anliyorum, çünkü ögrendigim ölçüde korkum çogaliyor.
Korkuyu seyrediyorum ve su ortaya çikiyor: Korkuyu kim seyrediyor? Bunu seyreden , bundan kurtulmayi, özgürlesmeyi, bunu asmayi isteyen arzu mu? Evet, öyle. Korkuyu, bu biçimde seyretmenin yanlizca bolünmeye neden oldugunu ve dolayisiyla korkuyu güçlendirdigini biliyorum. Bu tipki zehirli bir yilan görmeye benzer: yilana dokunma istegi sona erer. Uyusturucu kullanma istegi, bunun gerçek tehlikesini gördügümde biter. Ama tehllikesini görmedigim sürece, kaçmaya devam ederim. Korkudan kaçmanin korkuyu güçlendirdigini görmedigim sürece, kullanmaya devam ederim. Gördügüm an ise , bundan kaçmam.

Insan neden korkar? Korku temelde ne anlama gelir? Güvensizlik duygusu mu demektir? Güvenlik yasamin temel unsurlarindan biridir, bu yanlizca sizin ve benim için degil, herkes için geçerlidir. Psisik anlamda güvende olmak çok güçtür. Dolayisiyla güvenligi bir inançta, bir sonuçta, milliyetçilikte, bir ailede ya da kendi deneyimimde ararim ve söz konusu deneyim, aile, inanç tehdit edildiginde ise korku ortaya çikar.

Korkunun oldugu yerde, özgürlügün olmadigi açiktir ve özgürlük olmadan kesinlikle sevgi yoktur.

[pomaklar.com]

Fiziksel olarak kendini korumak, zehirli yilandan uzak durmaya iten içgüdüsel dürtüler, uçurumun kenarindan uzak durmak, tramvayin altina girmekten sakinmak, vb. sagliklidir ve normaldir. Ama ben burada, kisinin hastaliktan, ölümden, bir düsmandan korkmasina neden olan psisik baglamda kendini korumaktan söz ediyorum. Ister resim, ister müzik, isterse iliski araciligiyla herhangi bir biçimde kendimizi gerçeklestirme yollarini aradigimizda, her zaman korku vardir. Öylayse önemli olan, kisinin kendisi içinde tüm bu sürecin farkinda olmasi, gözlemlemesi, bunun hakkinda ögrenmesi ve korkudan nasil kurtulacagini sormamasidir.

Hiristiyanlarin çogu için, masumiyet sözcügü yalnizca bir simgedir; ama ben, korkunun olmamasi anlamina gelen, gerçek bir masumiyet halinde olmaktan söz ediyorum. Zihin, zaman tünelinden geçmeden, o anda tamamiyla olgundur. Bu ancak, tam bir dikkat oldugunda, her düsüncenin, her sözcügün ve her hareketin farkinda oldugunuzda olanaklidir.

Sözcükler, anilari ve çagrisimlari ortaya çikarir, ki bunlarin hepsi bilinçaltinin bir bölümüdür ve ayni zamanda korkuyuda olusturur.

Imge, bir fikir, ani, animsama, yeniden canlandirmadan baska bir sey degildir. Gerçekten korkudan özgür olmayi istiyorsam, onun hakkinda sahip oldugum imgeyi yikmaliyim ve o da benim hakkimda benimsedigi imgeyi yikmalidir. Ben, kendiminkini yikabilirim ya da o kendininkini yikabilir, ama tek yanli hareketler, korkuyu doguran iliskiden özgürlesmeyi saglamaz.

Bizlerin- siz genç insanlarin ve benim- bu korku konusunu ele almamiz son derece önemli, çünkü toplum ve sizden yasli insanlar, sizin dogru bir biçimde davranmaniz için korkunun gerekli oldugunu düsünüyorlar. Öyleyse korku ahlak baskisi olarak kullanilir.

Bedenin dogal tepkileri oldugunu biliyorsunuz degil mi? Bir yilan gördügünüzde siçrarsiniz. Bu korku degildir,çünkü bu bedenin dogal bir tepkisidir. Bunlar bedenin kendini tehlikeye karsi korumak için verdigi tepkilerdir.

Korkan insan her zaman, “Dogru seyi yapmaliyim, saygin biri olarak görünmeliyim, insanlarin ne oldugumu ya da olmadigimi düsünmelerine izin vermemeliyim, ” diye düsünür. Gençligimizde bunu anlamak,korkuyu anlamak son derece önemlidir. Bizi uymaya zorlayan korkudur, ama korku hakkinda konusabilirsek, bununla ilgili birlikte akil yürütebilir, birlikte tartisabilir ve düsünebilirsek, bunu anlayabilir ve yapabilirim; ama beni zorunlu tutmak, beni zorlamak, sizden korktugum için anlamadigim bir seyi yapmak, yanlis bir egitim vermek demektir. Degil mi?
Korku bir baska seyle iliskili bir seydir. Bundan sonra, zihni de bilmeniz gerekiyor, zihnin neden korktugunu bilmelisiniz.

Bilinçli ya da bilinçsiz olarak korku içinde yasadigimizda, bu büyük bir içsel çatisma ve direnmeyle karanlikta yasamaya benzer. Korku ne kadar büyük olursa, gerilim ne kadar büyük olursa, endise ne kadar büyük olursa, kaçma dürtüsü de o kadar büyük olur.

Jiddu Krishnamurti