GLASUVA NA POMAČİ ......POMAK HALKININ SESİ
Uye olarak desteklerimizi sunalim.

Join the forum, it's quick and easy

GLASUVA NA POMAČİ ......POMAK HALKININ SESİ
Uye olarak desteklerimizi sunalim.
GLASUVA NA POMAČİ ......POMAK HALKININ SESİ
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Mübadele, dünya tarihinin en büyük nüfus takasıydı

Aşağa gitmek

Mübadele, dünya tarihinin en büyük nüfus takasıydı Empty Mübadele, dünya tarihinin en büyük nüfus takasıydı

Mesaj tarafından pomaklar.com Cuma Eyl. 06, 2013 5:49 pm

30 Ocak 1923, Türkiye-Yunanistan nüfus mübadelesinin imzaya konulduğu tarih. Bu anlaşmayla, yaklaşık 2 milyon insan ata topraklarını terk edip mübadil oldu.
Nüfus mübadelesi, uluslararası bir anlaşmadır. 30 Ocak 1923’te imzalanmış, bilahare Lozan Anlaşması’nın bir ek protokolü olarak onaylanmıştır. İstanbul Rumları ve Batı Trakya Türkleri hariç Türkiyeli Ortodokslar ile Yunanistanlı Müslümanlar karşılıklı olarak zorunlu yer değiştirmeye tabi tutulmuşlardır. Tarih kitaplarında işte bu kuru bilgiler yazar. Oysa dünya tarihinin en büyük nüfus takası olan bu anlaşmanın insani, tarihî ve sosyoekonomik pek çok sonucu vardır.
Samsun’a 22 bin dolayında mübadilin yerleştiği resmî kayıtlarda yer alıyor. Çok büyük ekseriyetle Samsun’a yerleşen mübadillerin, Yunanistan’ın Kavala, Sarışaban ve Drama(buradan gelenler Pomak tır) bölgelerinden gelenlerden oluştuğunu görüyoruz. İstisnai olarak Kayalar, Adalar, Yanya ya da Sarıgöl civarından gelenlere de rastlıyoruz. Drama ve Kavalalıların Samsun’a gelmesi rastlantı değil. Çünkü o bölgeler de tıpkı Samsun gibi tütüncü coğrafyası. Samsun’daki reji binasının neredeyse aynısı Kavala’da da var. Kavala’da bir tütün müzesi de bulunuyor.
Mübadeleden sonra iki ülkenin vatandaşları yaklaşık 50 yıl kadar ata topraklarını neredeyse hiç göremedi. Uluslararası ilişkilerin bozuk olması kadar ekonomik sebepler de buna pek izin vermedi. 70’lerdeki Kıbrıs gerginliği, bu süreci daha da uzattı. 90’lardan sonra mübadillerin ata topraklarına seyahatleri sıklaştı. 2000’lerden sonra da Türkiye’de mübadil Rumları, Yunanistan’da ise mübadil Müslümanları görmek sıradanlaşmaya başladı.
Yaşanan acılar kuşkusuz ortak… Ama kültürel açıdan ortak yönler olsa da aslında farklılıklar çok daha fazla. Bırakın Selanik ile Sarışabanlılar arasındaki kültürel farkları, Sarışaban’ın kendi köyleri arasında bile ister istemez detaylarda görebileceğiniz farklar var. Bu, Osmanlı’nın Rumeli’deki iskân politikalarından kaynaklanıyor kısmen. Mübadelenin aslında Türk-Rum eksenli bir göç anlaşması değil, din eksenli bir anlaşma olduğu da unutulmamalı. Yörük ya da Türkmen kökenli mübadiller kadar Pomak, Arnavut, Zenci, Arap, Çerkez, Makedon, Çingene olup da mübadeleye uğrayan çok sayıda Rumeli göçmeni var. Osmanlı’nın çok büyük bir imparatorluk olduğu unutulmamalı. Dolayısıyla sofra, musiki kültürü, folklor ve dil özellikleri aslında çok zengin. Öte yandan, Balkanlar’ın en büyük liman kenti olan ve bir anlamda bir dünya kenti niteliği taşıyan Selanik merkezinden gelen mübadiller ile tütüncülükle uğraşan Sarışabanlılar arasında doğal olarak bazı kültürel farklılıklar vardır.
Aslında bir tezat gibi gelecek belki ama Rumların yaşadıklarını tespit etmek Türkiyeye gelenlere göre çok daha kolay. Bunun birkaç nedeni var: Birincisi, Rumlar mübadeleye ilişkin ilk sivil toplum örgütlerini, ilk müzeleri, ilk kitapları, ilk sözlü tarih çalışmalarını 1930’larda oluşturmaya başlamış. Ellerinde çok önemli bir yazılı dokümantasyon ve arşiv var. Akademik çalışmalar da çok uzun yıllar önce başlamış ve devlet desteği görmüş. Buna karşın Türkiye’de sözlü anlatımlara ilişkin derlemeler neredeyse 2000’li yıllarda ancak başlamış. Türkiye’de ilk mübadele müzesi bile 2010’da kuruldu.
Yunanların İstanbul Rumlarını mübadele dışı bırakma gayretlerinin karşılığında Batı Trakya Türkleri ve Pomakları da mübadele dışı kaldı. Dedeağaç, İskeçe ve Gümülcine kentlerinde yaklaşık 120 bin kadar Pomak ve Türk yaşıyor hâlâ. O günkü şartlarda bir doğal sınır aranmış ve Karasu Irmağı mübadelenin sınırı sayılmış. Karasu Irmağı, öyle büyük akarsu da değil aslında. Karasu’nun hasbelkader batısında oturan köyler mübadele ile gitmişler, doğusunda oturanlar orada kalmışlar. Ama o kadar kolay bir şey değil: Misal, batıdakiler pazar yapmaya İskeçe’ye giderlermiş. Kız alıp verirlermiş, aynı türküleri söyler, aynı oyunları oynarlarmış. Mübadele olunca karşı tarafa gelin gidenler ana babalarıyla farklı ülkelerin vatandaşı hâline gelmekle kalmamış, bir daha görüşmemecesine yüzlerce kilometre uzağa savrulmuşlar.
Not: Akın Üner‘in Aksiyon dergisine verdiği röportajından derlenmiştir.
http://pomaknews.com/?p=9188
pomaklar.com
pomaklar.com
Admin
Admin

Erkek
Mesaj Sayısı : 1529
Yaş : 51
Yaşadığınız Yer - Doğum yeri : Pomakistan
İşiniz : Yazar,araştırmacı),Siyaset
Ad Soyad & İme Prezime : Pomaklar.com
Tesekkur : 42
Puan : 1647
Kayıt tarihi : 27/05/07

Character sheet
Blog: test

http://pomaknews.com

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz