GLASUVA NA POMAČİ ......POMAK HALKININ SESİ
Uye olarak desteklerimizi sunalim.

Join the forum, it's quick and easy

GLASUVA NA POMAČİ ......POMAK HALKININ SESİ
Uye olarak desteklerimizi sunalim.
GLASUVA NA POMAČİ ......POMAK HALKININ SESİ
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Bulgaristan’da Müslüman Nüfus

Aşağa gitmek

Bulgaristan’da Müslüman Nüfus Empty Bulgaristan’da Müslüman Nüfus

Mesaj tarafından pomaklar.com C.tesi Mart 31, 2012 12:10 pm

Bulgaristan’a İslâm’ın girişi ile ilgili iki tez vardır. Birisi Muhammed Hamidullah’a aittir.Bu teze göre Bulgaristan’a İslâm X. yüzyılda girmiştir.[1]
Diğer teze göre İslam’ın girişi XIV. yüzyıla rastlar. Bunu savunan Aleksandır Popoviç’e göre, Arnavutluk’ta ve Güneydoğu Avrupa’nın diğer bölgelerinde olduğu gibi, Bulgaristan’da da Müslüman toplulukların görünmeye başlanması, Osmanlı İmparatorluğu’nun bu yerleri fethe giriştiği XIV. yüzyıl sonlarına rastlar.[2]
Bulgaristan’da Müslüman toplumun oluşturulması için en büyük rolü toprak oynamıştır. Bulgaristan toprakları çok verimli oldukları için Türkler, Anadolu Tatarları ve Çerkezler Anadolu’dan gelip buralara yerleşmişlerdir. Bulgaristan’daki İslâmlaştırma politikası XV, XVI, XVII, XVIII. Yüzyıllara kadar devam etmektedir. Antonina Jeliaskova’ya göre, Rodoplarda İslâmlaştırma faaliyeti Osmanlı sultanlarının zor kullanması şeklinde değil, yavaş yavaşve daha doğrusu politik ve ekonomik bir takım gerekçelerle yapılmıştır. Hatta fertler, ailenin veya köy halkının iradesiyle ve Sultanın vermiş olduğu izinle İslâm’a giriyorlardı.[3]
Bulgaristan’da son resmi nüfus sayımı 2001 yılında yapılmıştır ve Ulusal İstatistik Enstitüsü tarafından yapılan bu sayıma göre Bulgaristan’ın nüfusu 7 928 901 kişidir. Daha önceki resmi sayım 1992 yılında yapılmış ve nüfus 8 487 317 kişi olarak tespit edilmişti. Nüfustaki bu düşüşün bir sebebi özellikle Bulgar nüfustaki doğum oranının düşük olmasıdır, ancak esas olarak bu düşüş dış göçlerden kaynaklanmaktadır. Göç en yoğun olarak Türkiye’ye, daha sonra ise Avrupa ülkelerine olmaktadır. Türkiye’ye olan göçlerin hemen hepsi Müslüman nüfustan oluşurken, Avrupa ülkelerine ise hem Hıristiyan hem Müslüman nüfus göç etmektedir ancak bunların rakamları ve oranları konusunda elimizde net bilgiler yoktur. Burada net bilgilerimizin olmamasının en önemli sebebi, göçlerin genellikle aile reisleri tarafından geçici işçilik yapmak üzere olması, geçici işçiliğin süresinin belirli olmaması, bunların bir kısmının bilahare ailelerini yanlarına alırken bir kısmının ise almamasıdır. Ayrıca Müslüman nüfusun bir kısmının Avrupa ülkelerine giderken Bulgar isimlerini kullanması da Hıristiyan ve Müslüman nüfusun göçleri konusunda sağlıklı tespitler yapılmasını önlemektedir.
Bulgaristan, kendi anayasasında da belirtildiği üzere, çoğulcu bir devlettir (multi etniçeska darcava). Buna göre devlet, din olarak iki büyük din ve diğer küçük cemaatlerden, etnik köken olarak ise esas olarak Bulgarlar ve Türklerden, daha küçük sayıda olmak üzere de ilaveten Çingeneler, Tatarlar, Yahudiler ve Ermenilerden oluşur. Bu etnik ayrımda Çingene nüfusu tartışmalıdır zira resmi anlamda bunlar düşük görünse de, gerek Bulgar ve gerekse Türk nüfus içine karıştıklarından sayıları az çıkmaktadır. Resmi verilere göre Bulgarlar 6 655 210 (%83), Türkler 746 664 (%9,5), Çingeneler 370 908 (%4,6) kişidir.[4]
Bulgaristan’da dinî yapı, Ortodoks Hıristiyanlık (%82,6- 6 552 751 kişi) ve İslam’dan (% 12,2- 966 978 kişi), ayrıca küçük bir Katolik ve Protestan cemaatinden oluşur. Katolikler 2001 sayımında nüfus yoğunluğu bakımından 43 811 kişi ile (%0,6) ile Bulgaristan’da üçüncü sırada bulunmaktadır. 1992 yılının sonunda kendilerini Protestan olarak tanımlayanların sayısı 21 878 kişi yani %0,3’tür. Son sekiz yılda Protestanların sayısı iki kat artarak 42 308 kişiye ulaşmıştır.[5]
Değinilmesi gereken önemli bir nokta Bulgaristan’daki Protestanların yarısını Çingenelerin oluşturmasıdır (24 651 kişi). Son sekiz yılda bazı maddi çıkarlar karşılığı olarak Çingeneler arasında Protestanlık yayılmıştır.[6]
Bulgaristan’da yaşayan 966 978 Müslüman’dan, resmi verilere göre 913 957’si Sünni, 53 021’i ise Şii’dir.1992 yılında yapılan sayıma göre Sünniler 1 026 758, Şiiler ise 83 537 kişi tespit edilmiştir.[7]
Buradaki resmi veriler konusunda bazı şüpheler vardır. Öncelikli olarak Bulgar yetkililerin etnik ayrımı kendi anlayışlarına dayanmaktadır.Buna aşağıda temas edeceğiz.
İkincisi Müslüman nüfusun aslında daha yüksek orana sahip olduğu, ancak özellikle şehirlerde yaşayan bazı Müslümanların Bulgar isimleriyle kayıt oldukları, dolayısıyla Müslüman nüfusun az göründüğü iddia edilmektedir. Ayrıca Müslümanların Sünni ve Şii olarak ikiye ayrılmaları da Bulgaristan’daki yapıya uymamaktadır. Zira bu coğrafyada bilinen anlamda bir Şii nüfus yaşamamıştır, bunlar halk arasında “Alevi” ya da “Kızılbaş” olarak bilinen gruplardır. Melikoff’un Bulgaristan’daki Alevi ya da Kızılbaşlar üzerinde yaptığı araştırmaya göre, Türkiye’deki ve Bulgaristan’daki Aleviler arasındaki tek fark Bulgaristan’daki Alevilerin Hacı Bektaş’a fazla önem vermemeleridir.[8]
Bulgar hükümeti bu tür bir ayrıma gidip sayım yaptığında bazı insanlar, “Şiilik şehitlik demektir, şehitler doğrudan cennete gider,” şeklindeki popüler bazı telkinlere kapılıp kendilerini Şii olarak kaydettirmişlerdir.
Resmi verilere göre, Bulgaristan’ın genel nüfusunda olduğu gibi daha özelde Müslüman nüfusta da bir düşüş görülmektedir. Daha önce ifade ettiğimiz gibi bunun temel sebebi dış göçlerdir. Müslüman nüfus, dini, milli ve tarihi bağlarından dolayı Türkiye’ye, çalışmak için de Batı’ya göç etmektedir. Müslüman nüfusta hala Bulgarlara karşı bir güvensizlik vardır ve bu demokratik sürecin geçici bir durum olduğuna, tekrar Müslüman nüfusa eziyet ve baskı yapılabileceğine dair endişeler taşınmaktadır.
XX. yüzyılın başında Müslüman nüfusun genel nüfus içindeki oranı %17,2 iken şu an %12,9 oranına düşmüştür. Müslümanların en yoğun olduğu bölge Kırcaali’dir. Bu bölgenin toplam nüfusun % 69,6’sı (114 217 kişi) Müslüman’dır. Ancak 1992 yılına göre sayılarında azalma olmuştur. Müslümanların yoğun olduğu ikinci bölge %53,7’lik oranla (81 835 kişi) Razgrat’tır. Daha sonra sırayla, Şumnu, Burgas, Plovdiv, Blagoevgrad, Tırgovişte, Smolan, Silistre gelmektedir. Bu bölgelerin toplam nüfusunun 2/3’sini Müslümanlar oluştururlar. Ancak Vidin, Montana, Köstendil ve Pernik bölgelerinde ise toplam 831 Müslüman yaşamaktadır. Bulgaristan’ın toplam 262 ilçesinin 43’ü Müslümanlardan oluşmaktadır.[9]
Yukarıda Müslüman nüfus ile etnik grupların sayısının birbiriyle uyuşmadığı görülmüştü. Bulgaristan’da farklı etnik gruplara mensup Müslümanların olduğu kabul edilir. Müslüman nüfus içerisindeki en büyük etnik grup Türklerdir. Müslüman Çingeneler, Pomaklar ve Tatarlar diğer Müslüman etnik gruplar olarak görülür.
Türkiye’de Çingeneler ve Tatarlar Türklüğün haricinde bir etnik grup olarak görülmezken Bulgaristan’da farklı bir yapı vardır. Hâlbuki bu iki grup da neticede Türkçe konuşmaktadır.
Buradaki esas mesele, “Pomak” olarak isimlendirilen Müslüman grubun kökenleri konusundaki tartışmalardır. “Pomaklar” resmi olarak bir etnik grup sayılmadığı için sayıları tam olarak belli olmayan bir gruptur. Ancak yine devlet tarafından yapılan bir araştırmaya göre tahmini sayısı 220 000–250 000 kişi civarındadır.[10]
Ancak “Pomaklar” bir taraftan resmi verilere itimat etmediklerinden, diğer taraftan da özellikle Haklar ve Özgürlükler Hareketi’nin Türk nüfusunu daha da fazla gösterme yolundaki propagandasından dolayı aslında kendi sayılarının resmi olarak gerçeği yansıtmadığını düşünmektedirler. Onlara göre Bulgaristan’da “Pomak” nüfusu 300 000’in altında değildir. Pomaklar, Balkanlar’da genellikle Rodop, Pirin ve Vardar Makedonyası, Kuzey Bulgaristan’da Lofça, Plevne, Teteven, Orta Bulgaristan’da Filibe civarı, eski Selanik, Manastır, Kosova ile İşkodra vilayetinde küçük gruplar halinde yaşamaktadırlar.[11]
Bulgar kaynaklarında “Bulgar Müslümanları” veya “Muhammedan” denen Pomaklar İslam’ı kabul eden Bulgarlar olarak kabul edilir. Bulgaristan ilim adamların çoğu bu görüşü savunmaktadırlar.[12] Bunlara göre, Pomaklar Osmanlı döneminde baskılardan ve ekonomik sebeplerden dolayı İslâm’ı kabul etmişlerdir. Osmanlı Dönemi’nde gayrı Müslimlerden “cizye” alındığı için bu vergiden kurtulmak isteyen kişiler İslam’ı seçmişlerdir.
Türk kaynaklara göre ise bunlar aslında Türk’tür ve Türk “Kuman” kabilesinden gelmektedirler. Kuman Türkleri V-VI. yüzyıllarda Balkan yarımadasına gelmişler ve oraya yerleşmişler, ancak Bulgarlaştırma faaliyetlerinden dolayı Türkçe’yi unutmuşlardır.
Bazı Yunan bilim adamlara göre ise Pomaklar Traki kabilesinden gelirler, ama Türkler aynı dine mensup olduklarından Pomakları asimile etmişlerdir.[13]
Pomakların çoğunluğu, Bulgarlardan bir yüz yıldan fazlasından beri sürekli eziyet gördüklerinden Bulgar ya da Yunan olduklarını asla kabul etmezler. Çünkü Osmanlılar Bulgaristan’dan çekildikleri zaman, 1880-1882 yıllarından itibaren zor kullanarak Bulgarlaştırma faaliyetleri başlamış[14] ve Balkan Savaşı’ndan hemen sonra isimler değiştirilmeye çalışılmıştır. Yunanlılar da aynı şekilde kendi coğrafyalarında asimilasyon politikası gütmüştür. Bu ortak politikanın temelinde Osmanlı sonrasında Rodop bölgesinin paylaşılma kavgası vardır. Her iki devlet de, bu bölgenin kendilerine ait olduğunu ispat için yörede yaşayanları kendi milletlerine dâhil etme siyaseti gütmüşlerdir. “Pomak” sözünün anlamı ve kaynağı belli olmamakla beraber bir takım spekülasyonlar yapılmaktadır. Bazı Ortodoks Hıristiyanlara göre “Pomak” kelimesi “povliakıl” kelimesinden üretilmiştir. “Povliakıl” kelimesi “yabancı inançların peşine düşmek” anlamını taşır ve bununla Hıristiyan Bulgarların Osmanlıların dinine girmesi,yani Pomakların Müslüman olması kast edilir.[15]
Bazı rivayetlere göre ise “Pomak” kelimesi, “baskı altında tutulan, ezilen” anlamına sahip olan “pomıçen” kelimesinden türetilmiştir. Buna göre Pomaklar Osmanlılar tarafından baskı altında tutulan, ezilmiş ve zorla İslâm dinini kabul etmiş kimseler demektir. Bu, Bulgarlar tarafından eziyet edilmiş anlamına da gelebilir.
“Pomaklar” arasında en yaygın rivayete göre ise “Pomak” kelimesi “pomagaç” kelimesinden kaynaklanır(Türk resmi görüsü). “Pomagaç” yardımcı anlamındadır. Buna göre, Osmanlılar Balkanlara geldikleri zaman aynı dini taşıdıkları için Pomaklar onlara yardım etmişlerdir ve “yardımcı” anlamındaki “Pomagaç” kelimesi zamanla “Pomak” olmuştur. Bu görüşe göre Pomakların Müslümanlığı Osmanlı öncesine kadar gider. Bu insanların kendi içlerinden bugünkü düşünüş biçimine baktığımızda, bazı Pomak Müslümanlar kendilerini Türk olarak görmektedirler.
Bazıları ise kendilerinin İslam dinine mensup Bulgarlar olduğunu iddia etmektedirler. Bu görüş resmi devlet görüşüdür. Onlara göre “Pomak” kelimesi “Bulgar Müslümanı” anlamına gelir.
Arap olduklarını iddia eden küçük bir grup da söz konusudur. Bunlar daha çok selefi anlayışı savunan dindar kişilerdir.
Dördüncü bir grup ise sadece Müslüman olduklarını ve hiçbir etnik gruba ait olmadıklarını söylemekle yetinmektedirler.
Pomakların çoğu Pomakça denilen bir Slav lehçesi konuşur. Bunun içerisinde Osmanlıcadan kalan pek çok kelime ve deyim vardır. Özellikle İslâmî terimler Türkçe olarak kullanılmakta ve dualar çoğunlukla Türkçe olarak okunmaktadır.
Örneğin,namaz, oruç, ibadet, cami Türkçedeki biçimiyle kullanılır. Pomak Müslümanları birbirleriyle karşılaştıkları zaman “Merhaba” deyip selamlaşırlar, yemek yediklerinde “Afiyetler olsun,” çalışanlara “Skola gele,” derler. Bayramlarda bazı yerlerde “Bayram bumbarek olsun,” denirken bazı yerlerde de “Bayramı sumbarola” denilmektedir. Hal hatır sormalarda ise “Naabaysın” deyimi kullanılır. Türkçedeki dini terimlerin nerede ise tamamına yakını kullanılır.
Bazı örnekler şunlardır: Allah rahmet eyle, Allah kabul eyle, Allah razıola, Allah bilir, Selamun aleyiküm, Allah bereket versin, Allah bağışlasın, Allah versin, inşallah, maşallah, namaz, ezan, kamet, oruç, zekât…Bu deyim ve kelimelere “ana” ve “baba” kelimelerini de eklemek gerekir. Bunlar adeta mukaddes birer kullanım olarak kabul edildiklerinden değiştirilmesi, Slav lehçesine aktarılması düşünülemez(Bulgaristanda).
Pomaklara göre kendileri ile Hıristiyanlar arasındaki ayırt edici farkı bu kelimeler sağlamaktadır. Normalde anne ve baba kelimeleri her dilin kendisine mahsus olup dinle doğrudan ilgisi olmamasına rağmen Pomaklar(Bulgaristanda) Bulgarcadaki “mayko” ve “tatko” kelimelerini kullanmayı Hıristiyan olmakla eş tutarlar. Burada “Türk” kelimesi “Müslümanlık”la eş anlamlı olduğu gibi “Türkçe” kelimeler de dinî kelimeler olarak kabul edilmektedir.
Pomak Müslümanları arasında bir kişinin içki gibi kötü alışkanlıkları bırakıp namaza başlaması “Türk olmak”la ifade edilir.Pomak Müslümanlar Bulgaristan’daki bazı Türklerin gayri İslamî hareketlerini görünce şaşkınlıklarını “Bunlar nasıl Türk?” şeklinde ifade ederler. Dini muhtevalı kelimelerin dışında günlük hayatta kullanılan kelimeler de az değildir. Fargında, tembih, isterstemez, bedava, keleş, fakir, miskin, zengin, mal, evlât, bey, hanım, kadın v.s.
Müslüman olan çingeneler ise kendilerini Türk olarak kabul ederler ve Türkçe konuşurlar. Hıristiyan olan Çingeneler de vardır, ancak bunlar kendilerini Bulgar olarak kabul ederler ve dilleri Romca (Romanca) veya Bulgarca olarak gösterilir.
————————————–
Ahmet LUTOV BURSA 2006
BULGARİSTAN MÜSLÜMANLARININ DİNİ VE SOSYAL HAYATI (BLAGOEVGRAD İLİ ÖRNEĞİ) (YÜKSEK LİSANS TEZİ)
T.C. ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FELSEFE VE DİN BİLİMLERİ ANABİLİM DALI DİN SOSYOLOJİSİ BİLİM DALI
——————————–
[1]–Hamidullah, Muhammed, İslâm’a Giriş, Çev. Cemal Aydın, TDV Yay., Ankara, 2004, s.315.
[2]–Popoviç, Aleksandır, Balkanlarda İslâm, Çev. Komisyon, İnsan Yay., İstanbul, 1995, s. 69.
[3]–Jeliaskova Antonina,“Formirane Na Muslümanskite Obştnosti i Kompleksite na Balkanskite İstoriografi”, Antonina Jeliaskova, Bojidar Aleksiev, Jorjeta Nazırska (ed.), Müslümanskite Obştnosti na Balkanite i v Bılgaria, İMİR, Sofia, 1997, s.52.
[4]–http: // www.nsi.bg /Census/Census.htm (15.07.2006).
[5]–http: // www.nsi.bg /Census/Census.htm (15.07.2006).
[6]–http:// www.davudoglu.com/ haberler/ haber_12html (10.03.2006).
[7]–http: // www.nsi.bg /Census/Census.htm (15.07.2006).
[8]–Melikoff İrene, “Razmisli po Problema Bektaşi-Alevi”, İslâm i Kultura (izsledvania), Galina Lozanova, Lübomir Mikov (ed.) İMİR, Sofia, 1999, s.13,14.
[9]–Dayıoğlu, Ali, Toplama Kampından Meclis’e (Bulgaristan’da Türk ve Müslüman Azınlığı), İletişim Yay., İstanbul, 2005, s. 496. Ayrıca bkz.: http: // www.nsi.bg /Census/Census.htm (15.07.2006).
[10]–Avramov, Orlin, Nie İ Drugite(za maltsinstvata i pravoto), İMİR, Sofia, 2004, s.34.
[11]–Turan, Ömer, Rodop Türklerinin 1878 Direnişi, TTK Basımevi, Ankara, 2000, s. 4, 5.
[12]–Avramov, a.g.e., s.34.
[13]–Donma, Mihail, “Ot Mestna Kım Evropeiska İdentiçnost: Promeniaştite se İdentiçnosti na Pomaşkoto Maltsinstvo v Gırtsia”, Margarita Karamihova (Der.), Da Jiveeş Tam, Da se Sanuvaş [Tuk, İMİR, Sofia, 2003, s.249.
[14]–Gradeva, Rositsa (ed.), İstoria na Müsülmanskata Kultura po Bılgarskite Zem i(izsledvania), İMİR, Sofia, 2001, s.593.
[15]–Donma, a.g.m., Margarita Karamihova (Der.), a.g.e., s.249
pomaklar.com
pomaklar.com
Admin
Admin

Erkek
Mesaj Sayısı : 1529
Yaş : 51
Yaşadığınız Yer - Doğum yeri : Pomakistan
İşiniz : Yazar,araştırmacı),Siyaset
Ad Soyad & İme Prezime : Pomaklar.com
Tesekkur : 42
Puan : 1647
Kayıt tarihi : 27/05/07

Character sheet
Blog: test

http://pomaknews.com

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz