Aziz Şehitlerimizin Hatırasına

[pomaklar.com]

Aziz şehitlerimiz; emanetiz,hatıranız olan vatan topraklarına sahip çıkamadık.Biliyoruz mezarınızda rahat değilsiniz,kemikleriniz sızlıyordur.Böyle teslimiyetçi torunlarınız olduğu için bize ne kadar kızsanız yeridir,bizleri affetmediğinizi biliyoruz.Şöyle mırıldandığınızı da duyar gibiyiz,madem hatıramıza sahip çıkamadınız bu saatten sonra mezarımıza gelip Fatiha okumanıza da gerek yok.

Biz Anadolu Halkları’nın evlatları olarak 1915’in en zor şartlarında aç,susuz,çıplak halimizle savaşarak emperyalist işgalcilere Çanakkale’yi ve Anadolu’yu vermedik.Çanakkale geçilmez diye tarihe not düştük.Sizlere nasihatte bulunduk düşmana karşı her zaman uyanık olun diye.Tarihin her döneminde hainler ve işbirlikçiler görev almıştır.Bizim dönemimizde de hain ve işbirlikçiler vardı,fakat biz onlara aman vermedik,onları def ettik. Siz,bizim yaptığımızı yapamadınız sizleri affetmiyoruz.Emperyalistler 1915 te tankla,topla,tüfekle yapamadıklarını,başaramadıklarını bugün işbirlikçileriyle beraber yapıyorlar.Size emanetimiz olan güzel vatana kıyılıyor.
Aziz dedeciğim sizler en zor şartlarda ve koşullarda vatanı korumak,özgür,onurlu ve bağımsız yaşamak için canınızı verip şehit oldunuz.Şehit olduğunuzda babam üç yaşındaymış.Rahmetli babamdan Çanakkale’de ve Anadolu’nun her köşesinde verilen bağımsızlık mücadelesini ve sizlerin emperyalist işgale karşı verdiğiniz kutsal mücadelenin anılarını dinleyerek büyüdüm.Anadolu Halkları’nın çektiği acıları,açlığı,yoksulluğu babamın tanıklığı ile öğrendim.Rahmetli babam okul yüzü görmemiş bir insandı.Her zaman çok okumamızı isterdi,onun isteğini yerine getirmek için mücadele verdik ve vermeye devam ediyoruz.Kapitalizmi ve emperyalist sömürü düzeninin nasıl işlediğini,nasıl fakirleştirildiğimizi,nasıl sömürüldüğümüzü öğrendiğimde onyedi yaşındaydım.Hiç tereddütsüz olarak anti-emperyalist bir nefer olarak mücadeleye katıldım.Bizler ülkemizin sömürülmesine,yer altı ve yerüstü tüm zenginliklerinin yağmalanmasına,talan edilmesine karşı çıkıyoruz.Bu yüzden ülkemizi yönetenler tarafından hiç sevilmiyoruz.Hain,komünist,bölücü,anarşist,kışkırtıcı olarak yaftalanıyoruz.
Aziz dedeciğim sömürü ve yağma düzenine direnen,karşı çıkan çok az insan kaldı.Herkesi susturuyorlar.Dağlarımız,ovalarımız,havamız,suyumuz kısaca herşeyimiz yağmalanıyor.Geleceğimiz tehdit altında bu işin içinden nasıl çıkacağız onu anlamaya çalışıyoruz.Ama umutsuz değiliz sizleri örnek alacağız.23 Şubat günü doğanın bize armağanı olan Kaz(İda)dağlarına sahip çıkmak ve çok uluslu siyanürcü altın şirketinin Kaz(İda)dağlarını yağmalamasına ve katletmesine karşı çıkmak için görev başındaydık.Sabah erkenden yola koyulduk.Kızılelma Köyü’ne yaklaştığımızda jandarmalar yolu kesmişti.Bizim sayımıza eşit jandarma barikatın arkasında bizi bekliyordu.Ne olduğunu anlamak için jandarmaya yaklaştık yolu niye kapattıklarını sorduk.Yolun bazı guruplara,kışkırtıcılara kapalı olduğunu ve bizi köye sokmayacaklarını söylediler.Yani aziz dedeciğim,Kaz(İda)dağlarına kıyacak olan elin gavuru,işbirlikçileri ve 25 lira yevmiye verip satın aldıkları içerde,bizler ise barikatta bekletildik.Jandarma komutanına yaptıklarının yasal olmadığını,bizi bırakmalarını istedik.Temiz bir çevrede yaşamak,dağlarımıza,suyumuza,havamıza sahip çıkmak Anayasal hakkımız olduğunu dilimiz döndüğünce anlatmaya çalıştık.Jandarma Nuh diyor Peygamber demiyor sadece valilik emri böyle sizi içeri alamayız diyor.Yani dedeciğim elin gavuruna kapılar açık bu ülkenin evlatlarına kapalı işte böyle rezillikler yaşanıyor canınızı verdiğiniz memlekette.
Aziz dedeciğim barikatın arkasında zamanımız sınırlı Kızılelma köyüne giremezsek yankiler ve işbirlikçileri ÇED bilgilendirme toplantısını gerçekleştirecekler.Siyanürcü çetelerin istediği bizim halkla bütünleşmemizin engellenmesi için barikatlar kuruluyor.Aslında bizden çok korkuyorlar.Genlerinizden bize bulaşan anti emperyalist o damar var ya ondan çok tırsıyorlar.Kızılelma’lı kadınlar,gençler onlara destek vereceğimizi onlarla bütünleşeceğimizi biliyordu.Haber gönderdik jandarma tarafından barikatlarla engellendiğimizi söyledik.Zaman siyanürcü çetelerin lehine işliyordu.Barikatı aşmanın zamanı gelmişti.Dağdan,bayırdan dolaşıp köye varmalıydık bunu kendi aramızda konuşurken bir km öteden sesler geliyordu.Bizi bağrına basmaya gelen Kızılelma halkı barikata yaklaşıyordu.Barikat önüne gelen halk jandarmaya;bizim misafirimiz olan,misafirliğe gelen insanlarımızı ne diye engelliyorsunuz diye soruyordu?Jandarma yine aynı telden çalmaya devam ediyor,valilik emri böyle diyor başka bir şey söylemiyor.Yaşlı bir teyzenin jandarmaya şöyle seslendiğini duydum:siz burada kanunsuz iş yapıyorsunuz,misafirimiz olan insanları alıkoyamazsınız.Halkımız kararlıydı bizi misafir etmek için sabırsızlanıyordu.Bütünleşmemiz,birlikteliğimiz jandarma barikatını işlevsiz bırakıyordu.İşte böyle aziz dedeciğim düzen,sizin silah arkadaşlarınızı bize engel olsunlar diye karşımıza yığmıştı.Silah arkadaşlarınız verilen talimat gereği yankilere,jonilere hiçbir şey yapmıyordu.Onlar rahatça dolaşıp kirli propangadalarını,oyunlarını sergiliyordu.Toplantı,inşa ettikleri ve muhtarlığa hediye ettikleri köy konağında gerçekleştiriliyordu.Siyanürcü çeteler köyün imamına da imam konağı inşa etmişler.Konağın önünde yine jandarma barikatı vardı.Halk barikatın önünde muazzam bir koro oluşturmuştu.Siyanürcü çeteleri konuşturmak istemiyordu.Tenekeler çalınıyor,şarkılar söyleniyor,sloganlar atılıyor,barikat habire zorlanıyordu.Örgütlü,kararlı ve haklı bir halkın karşısında hiçbir güç duramazdı bunu Kızılelma köylüleri gösterdi.Barikat aşılınca kadınlar ,gençler köy konağına girerek siyanürcü çeteleri ve işbirlikçilerini yaka paça dışarıya attı.Bu hareket ileriye yönelik çok olumlu bir gelişmeydi.Köylünün şanlı direnişi siyanürcü çeteleri korkutmuş destek için Kaymakam efendiyi çağırmışlardı.O da hatırlarını kıramayıp oraya geldi.Köylülerin anlattığına göre Kaymakam, muhtara ÇED raporunun mutlaka onaylanması için baskı yapıyormuş.Yani aziz dedeciğim işimiz zor.Bir tarafta valisi,kaymakamı,askeri,iktidarıyla devlet ve çok uluslu siyanürcü şirketler,diğer tarafta ise dağına,toprağına,havasına,suyuna sahip çıkmak için mücadele eden emekçi halkımız.Ama her şeye rağmen sizlere söz veriyoruz teslim olmadık,olmayacağız.Sizlere layık olmak için bir avuçta kalsak mücadele edeceğiz.Aziz dedeciğim bu durum karşısında bir şeyler söyleyecekmisin?Evet torunum söyleyeceğim:Bundan böyle 18 Mart Çanakkale’nin düşman işgalinden kurtuluşu günü kutlanmasın kaldırılsın.Şehitlikler kapatılsın sahte gözyaşları dökülmesin.Karşıdaki ‘’Dur Yolcu’’ yazısı kaldırılsın.Hiç kimse artık Çanakkale geçilmez demesin o artık bir yalandan ibaret.Aziz şehitlerimiz ışıklar içinde yatınız.

Halil Ibrahim Dirik
http://pomaknews.com/?p=6213