GLASUVA NA POMAČİ ......POMAK HALKININ SESİ
Uye olarak desteklerimizi sunalim.

Join the forum, it's quick and easy

GLASUVA NA POMAČİ ......POMAK HALKININ SESİ
Uye olarak desteklerimizi sunalim.
GLASUVA NA POMAČİ ......POMAK HALKININ SESİ
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

BALKAN MÜSLÜMANLARıNDA DİNSEL VE ULUSAL KİMLİK-1-

Aşağa gitmek

BALKAN MÜSLÜMANLARıNDA DİNSEL VE ULUSAL KİMLİK-1- Empty BALKAN MÜSLÜMANLARıNDA DİNSEL VE ULUSAL KİMLİK-1-

Mesaj tarafından pomaklar.com Paz Ekim 17, 2010 6:19 pm

BALKAN MÜSLÜMANLARıNDA DİNSEL VE ULUSAL KİMLİK .(Yunanistan, Bulgaristan, Makedonya ve Kosova üzerine Karşılaştırmalı Bir İnceleme)

Doç. Dr. Baskın ORAN.

"EN SON İMAM GÖÇEDER"
-Makedonya Türkleri ,atasözü-

GiRiş:

"TÜRKLÜK DİNIMİN HAKKı İÇİN!"
-Arnavut yemini-

Günümüzde Balkanlarda, birbirinin üzerine binmiş vaziyette fırtına gibi esen iki
kavram var : din ve milliyetçilik. Bu konuya, işte bu iki kavramın karşılıklı ilişkisine
kuramsal bir göz atarak girmek istiyorum.
Avrupa tarihine baktığımızda, milliyetçilik, kronolojik olarak dinden sonra gelen,
onun yerini alan ve dolayısıyla onunla çatışan bir tutunum (cohesion) ideolojisi oldu.
Feodalizme takabül eden ve toplumu bütünleştirmek için yüce sadakat noktasını "Tanrı"
olarak belirleyen dine karşılık, milliyetçilik kapitalizme tekabül ediyor ve "Ulus"u yüce
sadakat noktası olarak ileri sürüyordu, Dolayısıyla, onun yerini alabilmek için dinle
çatıştı. Nitekim, Fransa'da 1789 Devrimi, bir zamanlar tüm Fransa topraklarının yüzde
70'ini oluşturdugu söylencn Kilise mülklcrinc el koydu, Napoleon Kilise'yi devlete
hizmetle yükümlü bir kurum haline soktu, Antiklerikal yasaların çıkarılması 20. yüzyıl
başlarına dek sürdü.
İlginç bir durumdur, Batı ve özellikle Fransa örneğini izlemek temelinde yükselen
Kemalist Milliyetçilik, yüz otuz beş yıl sonra 1789'a taş çıkartarak, ortodoks islam'ı
(örgütlenmiş resmi dini) bir genel müdürlük düzeyine indirgeyecek, heterodoks İslam'a da
(dinin halk arasında yaygın biçimi) el atarak kurumlarını (tekke ve zaviyeleri)
kapatacaktır. Hem de bu savaş ilanını, gerek üretim biçiminin, gerekse halkın dine
bağlılığının kendisi açısından 1789'a oranla kıyaslanmayacak kadar elverişsiz oldugu bir
ortamda yapacaktır.

Din ve milliyetçiligin bu temel karşıtlıgının yanı sıra, ikisinin kaynaştığı, dinin
milliyetçiligi ve en azından da ulusal kimliği desteklediği durumların sayısı da az degildir.

Bu durumlara örnek olarak şunlar akla geliyor:

I) İkisini de tehdit eden üçüncü bir tutumun ideolojisinin (ör. Marksizm) varlığı.
2) Dinde "Tanrı'nın seçilmiş kulları" kavramının söz konusu olduğu durumlar.
Örneğin, Yahudiler ve hatta Arapların durumu.
3) Ulusu oluşturan öğelerin (dil, ulusal ekonomi vb.) zayıf olması durumunda dinin
bunların yerine geçerek bir toplumsal tutkal görevi yapması.
4) Savaş gibi olağan üstü bunalım durumlarında dinin milliyetçiliği desteklemesi.
5) Bir de, egemen ulusun dininin farklı olması halinde, ikincil pozisyonda (baskı
altında) bulunan etnik unsurun dininin milliyetçiligi (veya, ulusal kimliği) desteklemesi
olgusu var.

İşte, günümüzde Balkanlarda incelemek istedigim, bu sonuncu durumdur.
"Günümüzde" dedim ama, Balkanlardan söz ediyorsak bu son olgunun yeni ortaya
çıkan birşey olmadığını, Osmanlı döneminde de bol miktarda görüldüğünü söyleyerek
başlamak gerek.

Osmanlı "Millet Sistemi", günümüzde bile rastlanmayan biçimde gayrı müslim
azınlıklan tüzel kişilige sahip kılmış, "Millet başılara'' kendi cemaatlerini yönetme, onları
Saray'da temsil etme ve onlardan vergi toplama yetkisi vermişti.

On dokuzuncu yüzyıl başlarında Balkan burjuvazileri artık kendi öz sınırlarını
çizmek isteyecek, yani milliyetçilik yapacak kadar güçlenmişlerdi. Bu tarihte Fransız
Devrimi fikirleri yöreye ulaştığında, bu sınıf muazzam bir koza zaten sahipti: Ortodoks
Kiliseleri. "Millet Sistemi" sayesinde güçlerini tarih boyunca gündemde tutmuş olan bu
ortodoks "ulusal" Kiliseler, Rusya'nın etkili yardımlarıyla başlayan milliyetçilik
hareketlerinin' 1 no'lu destekçisi oldular. Yunanistan başta olmak üzere bütün Balkanlar
1820-1878 arasında özerklik ve bagımsızlıklarını böyle kazandı.

Bu kuramsal girişten sonra bugüne geçmeden, bu bağlamda dikkatimizi fazlasıyla
çeken kimi olguları not etmek istiyorum: .

1) Bütün Balkan halklarının bağımsızlığını pırattikte en fazla etkileyen ülke olan
Rusya, Balkan halklarıyla aynı mezheptendi, ortodokstu.

2) Balkanlarda milliyetçiligiyle ünlü oldugu halde Osmanlılardan bağımsızlığını en
son, ancak 1912'de alan halk, Arnavutlar, Osmanlılar gibi Müslümandı.

3) "Türklerden daha Türk" olan, 1821'de Yunanlılar ayaklanınca "gavur"a karşı
silaha sarılan, üstelik Osmanlılara karşı milliyetçilik yapmayan tek Balkan halkı olan
Boşnaklar, Osmanlılar gibi Müslümandı.

4) Bir örnek de imparatorluğun doğusundan vereyim: İstanbul'a hiç bir sorun
çıkarmamak, evlerinde bile Türkçe konuşmak nedeniyle yüzyıllar boyu "Millet-i Sadıka"
diye anılmış olan Ennenilerin Rusya'dan etkilenerek 1894'te ayaklananları Gregoryen,
yani ortodokstu. Katolik veya protestan olan azınlık Ermeniler ne milliyetçilik yaptılar,
ne de 1. Dünya Savaşı sırasında Rus ordularının yanında Osmanlılara karşı yer aldılar.
Osmanlı Jön Türk hükümetinin, bu Katolik ve Protestan Ermenileri kötü şöhretli 1915
Tehciri'nin dışında burakmış olması da ilginçtir.

http://dergiler.ankara.edu.tr/dergiler/42/460/5236.pdf
pomaklar.com
pomaklar.com
Admin
Admin

Erkek
Mesaj Sayısı : 1529
Yaş : 51
Yaşadığınız Yer - Doğum yeri : Pomakistan
İşiniz : Yazar,araştırmacı),Siyaset
Ad Soyad & İme Prezime : Pomaklar.com
Tesekkur : 42
Puan : 1647
Kayıt tarihi : 27/05/07

Character sheet
Blog: test

http://pomaknews.com

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz