GLASUVA NA POMAČİ ......POMAK HALKININ SESİ
Uye olarak desteklerimizi sunalim.

Join the forum, it's quick and easy

GLASUVA NA POMAČİ ......POMAK HALKININ SESİ
Uye olarak desteklerimizi sunalim.
GLASUVA NA POMAČİ ......POMAK HALKININ SESİ
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Pomak Timras Cumhuriyeti

2 posters

Aşağa gitmek

Pomak Timras Cumhuriyeti Empty Pomak Timras Cumhuriyeti

Mesaj tarafından pomaklar.com Ptsi Haz. 25, 2007 7:12 pm

Pomak Timras Cumhuriyeti

Pomak Timras Cumhuriyeti Timrashkata+Republika
Pomak Timras Cumhuriyeti 5000000002024069

Güneyde Kırmızı renkle yazılan köyleri, fikir edinilmesi için (yaklaşık konumlarda) ben yerleştirdim. Kesten (Kestencik), Kojari (Dericiler), Bouynovo (Nipli) katrancı köyleridir. Onların kuzeyindekiler de öyle. Bugün Yunanistan sınırlarında olup, mübadeleyle Türkiye'ye göçetmiş olan; Gorna/Dolna Halıköy, Ilıca, Şubilova, Leşten ve onların güneyindeki köylerde şu anda yerleşim yok. Mübadele öncesinde yaşayan nüfus ise tamamen Aren'di. Bugünkü Bulgar-Yunan sınırı, Leşten'in hemen doğusundan dikey bir çizgiyle 40-50 km güneye indikten sonra doğuya yönelir. Kesten'den doğuya doğru Edirneye kadar çekilecek hattın göney tarafında kalan Bulgar topraklarında da "Aren" köyleri vardır. (Gorna Arda, Dolna Arda, Smilyan vs.) Kabaca Aren & Katrancı yerleşimlerini ayıran hattır bu. Mesela Dımoteka yakınlarında Seçek yaylasındaki Alevi Pomaklar Aren'dir. Batı Trakyadaki tüm Pomakların tamamına yakını da öyle...


Pomak Timras Cumhuriyeti adını merkezini konumlandırdığı "Timraş" köyünden alır. Başkanı da yanlış hatırlamıyorsam "Mustafa Timrısi". Civar köylerin ileri gelenleriyle temsil edildiği, bir heyet tarafından yönetiliyordu. Pomakların göçebe demokrasisi kültürüne işaret ediyor bu. (Aile (aşiret) reislerinden oluşan bir heyet ve bu heyetin "eşitler arasında birinci" statüsüne sahip başkanı.).

Konuyu özel olarak işleyen bir kaynak bilmiyorum. Genel olarak 93 harbi'ne değinen kaynaklarda kısaca değinilip geçilir bu konu. Türk kaynaklarında "Pomak Cumhuriyeti" adlandırmasından kaçınılır nedense (!?...).. Daha çok "Rodop Muvakkat(Geçici) Cumhuriyeti" demeyi tercih ederler. İçeriğe dokunmadan "Rodop Türkleri(?)nin şanlı direnişinden dem vurulur biraz. Kimbilir? belki de Pomaklara bir Cumhuriyetleri olduğu düşüncesini anımsatacak notlar tehlikeli görülüyordur. Ya da koskoca Türkiye Cumhuriyetine öncülük eden (ilkel, budala, çoban) "Pomaklar" fikri rahatsız ediyordur. Bilemiyorum...

Bense Türkiye Cumhuriyeti, hatta Türk Anayasa Hukukunun gelişimi açısından çok önemli bir deney olduğunu düşünüyorum. Osmanlının edilgen "Ümmet" toplumundan, "Egemen Ulus"a dayalı Cumhuriyet toplumuna yönelmede,. tabandan yükselen ilk taleptir bu... Kendini Hilafet saltanatının ellerine teslim edip, herşeye razı olma tavrından, kendi elleriyle kaderini çizmeye yönelik ilk toplumsal çıkıştır bu. Ardından Balkan Harbi dönemindeki "Muvakkat Batı Trakya Cumhuriyeti" ve Grebene Patriyotlarının mevzii direnişleri yaşanır. Bu sonuncularda İttihat ve terakki kadrolarının (Süleyman Askeri, Yüzbaşı Şükrü) öncü rolü dikkat çeker. (Pomaklardan alınan ilhamın yeniden ve bu kez iradi pratiklerde sınanma çabasına işaret ediyor kanımca.). Kurtuluş Savaşı'nın olabilirliğine kanıtlayan çok önemli pratiklerdir bunlar. İttihat Terakki ve Mustafa Kemal önderliğindeki Kurtuluş Savaşı kadrosu'nun düşüncelerini "kuvve'den fiile" geçirmeye yönelmelerinde bu öncü deneylerden alınan derslerin hayati rolü olmalıdır. Anayasa Hukuku açısından da Tanrı adına(Şeriat) Ferman kesen "Mutlak yetkili (idare) Hükümdar" a dayalı yönetim anlayışından; meşruiyetini tabandan alan ve dolayısıyla yetkileri taban iradesiyle sınırlı yönetim anlayışına geçişin ilk gerçek deneyidir. 1876 anayasası (meşrutiyet) toplumsal desteği olmayan kendinden menkul (tabanzsız) bir deneydir bu açıdan. 1908 (ikinci meşrutiyet) te asker-sivil bürokrat kadro dışında gerçek bir taban hareketi olarak görülemez. Kısacası bu küçücük "Pomak" deneyi; Gelecekteki Ulusal Egemenliğe dayalı yeni toplumsal yapının olabilirliğini çıkarmıştır ortaya...

Nitel önemi niceliğiyle ölçülemeyecek oranda fazladır kanımca..



Recep Memiş


En son POMAK tarafından Salı Ocak 10, 2012 4:59 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
pomaklar.com
pomaklar.com
Admin
Admin

Erkek
Mesaj Sayısı : 1529
Yaş : 51
Yaşadığınız Yer - Doğum yeri : Pomakistan
İşiniz : Yazar,araştırmacı),Siyaset
Ad Soyad & İme Prezime : Pomaklar.com
Tesekkur : 42
Puan : 1647
Kayıt tarihi : 27/05/07

Character sheet
Blog: test

http://pomaknews.com

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Pomak Timras Cumhuriyeti Empty Geri: Pomak Timras Cumhuriyeti

Mesaj tarafından decenqua Perş. Mart 04, 2010 6:11 pm

Süleyman Askeri, Yüzbaşı Şükrü ve Eşref Sencer Kuşçu Osmanlının Balanlarda iskan ettirdiği Çerkes köylerinde yetişmiş üç askerdir.Osmanlının Rumeliden çözülme yıllarına denk gelmişler ve o kaynayan yıllrın içersinde Müslüman azınlığın kurtarılmasına,dertlerine çare arar stretejiler peşine düşmüşlerdir.Bir çok askerle beraber İttihatcıların arasında ayrı bir örgütlenmeyi gerçekleştirmişlerdir.Teşkilatı Mahsusayı kurmuşlardır.Teşkilatı Mahsusa günümüzün MİT'nin alt yapısıdır.Bu teşkilat kısa zamanda Balkanlardaki Müslüman azınlığı kendi menfaatleri içim örgütlemeye girişmişlerdir.Yunan ve Bulgar yayılmacılığının Trakya ve Boğazlara (İstanbula) inmsinede engel olacak Mukavemet gösterecek örgütlenmeler,yapılanmalar peşindedirler.Süleyman Askeri ve Yüzbaşı Şükrü ilk önce Pomk halkını örgütler ve Balkanların ilk Müslüman Cumhuriyetini Hayata geçirirler.Adı Pomak Timras Cumhuriyetidir.Bir Kaç yıl sonra Batı Trakya Cumhuriyeti de Eşref Sencer tarafından kurulur.Maksat Pomak Devleti Bulgarlara karşı bariyer vazifesiyle Anadolunun batı sınırında direnç gösteren bir güç olmasıydı,Batı Trakyada Devletide Yunanlılara karşı ayrı bir bariyer görevi üstlendirilmişti.Bunlar ilalebet kalıcı olmasada veya uzun soluklu olsada bir yerde düşünülen ve Edirneden başlayan yeni TC'nin güvencesi olarak yaşatılmak isteniyordu.Aslında işin içinde Satranç oyunu misali taktikler vardı.Vede bu iki Cumhuriyette Uzun soluklu olmadı,Çünkü Ruslar Bulgarlara,Batı Ülkeleride Yunanlılara Muazzamdestek verdiler.Kırılan bu ülkenin insanları oldu.Çünkü canhıraş kendi imkanlarıyla başlarının çaresine düşen bu insanlara yeteri kadar daha sonra yardım edilmedi.Çünkü Seneryo önceden belliydi.Sınır Edirneden başlayacaktı ve Kuvvai Milliye Trakyadan öteye geçmedi.Bütün mühümatını ve askeri gücünü Edirneden girebilecekse ondan sonrasına ayrıldı,beklenildi veya iç cephelere ağırlık verildi.Sülayman Askeri ve Eşref Sencer Çerkes Ethem Birliklerinden Yardım istedi (Kuvvai Seyyareden).Ethem gidecekti,birliklerini Hazırlayıp,Çanakkale üzerinden,Edirneden Batı Trakyaya ve Rodoplara oradaki kardeşlerine yardıma gidecekti.Amma Yzgat isyanın Bastırılması Geçici Meclis Tarafından Çerkes Etheme verildi,Ethem Birlikleri Yozgata kaydırdılar.Bazı Tarihciler bunun kasıtlı yapıldığını,hayel edilen sınırlariçin ayrılan güçlerin hebasına kıyılmak istenmediğini yazar.Yani İçerdeki düşmanlar temizlenirken,Rodoptaki ve Batı Trakyadaki kendi haline bırakılmış amma lokal mücadeleler olarak yapılan dirnişler zaman kazanma taktiğine ayrılan oyunlar gibiydi.
Herneyse Pomaklar (Rodoplular) ve Batı Trakyalılar Yunanlılar ve Bulgarlar tarafından çok feci Cezalandırıldılar.Aileler oraya buraya sürgün yollarına düştü,iç göçler başladı,hatta İsviçre ve İtalyay kadar yollanan sürgünler gerçekleşti,köyler yakıldı,insanlar katledildi.Süleyman Askeri Ankaranın bölgeyi yanlızlaştırmasını haber alınca bunalıma girdi ve kendini vurdu,çünkü bu çok gücüne gitmişti,Asil Çerkes Karekteri bunu kaldıramazdı.

Süleyman Askeri kendini vurunca Blkanlardaki aileside perişan oldu.Göç yollarındaki ailesi bir evladını o hengamede kaybetti,onları çok arayan Eşref Sencer öyle sanıyorum Makedonya sınırında buldu ve Manisa Salihlideki Çifliğine götürdü.Tek kalan kızını himaye etti,hnımıda vijdan azabı,evlat yarası,dağılan evinin acısıyla kafayı yedi ve öldü.
Yapılan bu hakkaniyetsizliği meclisle çok tartışan Eşref Sencerde 150'likler listesine dahil edilerek Yurt dışına sürüldü ve tkrar ülkeye gelene kadar çok zor yıllar yaşadı.

Paylaşım olsun istedim.Arkadaşlar bu hikayeyi bir çok tarih kitabında okumakla beraber,şimdi rahmetli olan sülalemdeki bir çok o yıllar gönüllü savşçılık yapan yaşlılardan dinledim.Yani Eşref Senceri,Süleyman Askeriyi ve Yüzbaşı Şükrüyü tanıyan bir çok yaşlı kahramandan.Onlar Kurtulu ve Kuruluşun efsanevi askerleri,gazileriydi.

Selamlar..........
decenqua
decenqua
Üye
Üye

Erkek
Mesaj Sayısı : 48
Yaş : 63
Yaşadığınız Yer - Doğum yeri : 50 Balıkesir/Gönen
İşiniz : Emekli
Ad Soyad & İme Prezime : Recep ŞEREF
Sülale ismi : Çerkezlerin (Adiğe) Decen Sülalesi
Tesekkur : 27
Puan : 88
Kayıt tarihi : 25/02/10

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Pomak Timras Cumhuriyeti Empty Geri: Pomak Timras Cumhuriyeti

Mesaj tarafından decenqua C.tesi Mart 06, 2010 10:59 am

Paylaşım olsun, devam edelim isterseniz.

Ben 51 yaşımdayım ve çocukluğum aile büyüklerinin,yaşlılarının arasında geçti.Şimdi baki hayata göç etmiş olan bir sürü yaşlı ve hepsi 80-110 yaşları arasında ve dimağları açık,bir araya geldikleri zaman tek ortak noktaları savaş yılları sohbetleri (hikayeleri) olan insanlardı bunlar.
Annemin dedesini hatırlarım mesela Tıuv İsmail Efe.113 yıllık yaşamının 23 yılı savaş meydanlarında,bu 23 yılın beş senesi kurtuluş savaşında Marmara,Ege dağlarında Yunana karşı,diğer 18 seneside Bulgaristan,Makedonya dağlarında Bulgar,Sırp ve Makedon (Hristiyan) komitecilerle mücadelelerde geçmiş.Kafkasyadan ilk Çıkışta Rumeliye yerleştirilmiş olmaları ve 15 yıllık tekrar göçe Anadoluya doğru çıkışa kadar orada dostlar,akrabalar,arkadaşlar edindiği için bir sevda girdabınada sağdık kalmış.O zamanın hadiselerine,acılarına sessiz kalamamış,oradaki gönül dostlarının yanında zalim komitecierle beraber yürekli yaşam savaşının er meydanlarındaki ortaklığını yaşamış onlarla beraber.Çete savaşları yapmış Pomak gönüllü yiğitlerle.Rodop dağlarında,Şıpka'nın ürkütücü vadilerinde.Hatta iki senesini Bulgarların elinde esir olarak geçirmiş,kimi zaman taş ocaklarında,kimi zaman Bulgar komiteci komutanın uşaklığında.Bir Pomak çeteci arkadaşı ve kızanları (neferleri) kurtarmış onu bu acı serüvenden.Pomak köylerinde kalırdım o çeteci yıllarda,evin birer üyesi gibiydim derdi.Makedonyaya geçtimmi Arnavut Çeteci dostlarımla savaşır,onların köylerinde,evlerinde kalır aşlarına ortak olurdum derdi.3 pomak 8-10 Arnavut,bir kaç Boşnak ve Torbeşlerden oluşan kendi kurduğumuz çetelerle Sırp,Bulgar Komitacılara saldırır darmadağın ederdik küçük birliklerini,silahlarını,cephanelerini ganimet kabul eder veya imha eder yada akan derelere,nehirlere atardık derdi.Güçlenen Bulgar Çetelerinin Saldırdığı, Pomak köylerini,araziye uygun,korunaklı, seçilmiş bir tek köye toplayıp günlerce savaştıklarını,çok sevdiği Pomak kardeşlerinin yiğitce nasıl yanında şehit düştüklerini anlatır ve azalan erkek nüfusuna rağmen teslim olmamalarını,şans eseri Makedonyadan gelen Arnavut ve Pomaklardam teşekkül başka gönüllü Çetelerin arkadan Bulgar komitacıları sıkıştırıp imha ettiğini ve öyle işin içinden kurtulduklarını fakat yüzlerce Pomak arkadaşlarını kaybettiğini,yaşlı erkek nüfusun ancak çoğunlukla kaldığını anlatırdı.

Ah derdi,ah Osmanlı Ruslarla Anlaşıp Rumeliden bizi çıkarmasaydı,biz Çerkesler Pomak,Arnavut ve Boşnaklarla Sırpa,Bulgara,Moskofa (Rusa) kök söktürürdük derdi.

Kim bilir doğruda söylüyordu belki Rahmetli.300 yıl Kafkaslarda Çerkeslerle savaşta iflahı kesilen Rusya Rumeliye (Balkanlara) yerleştirilen Çerkesleri istemedi Osmanlılarla yapılan Barış anlaşmasında.Çünkü Çetin cevizliklerini tecrübesiyle biliyordu,çünkü Çerkeslerin Ruslardan ne kadar nefret ettiklerini biliyordu ve çünkü Çerkeslerin kendisine karşı savaşçı Balkan halkıyla (Pomak,Arnavut,Boşnak) güç birliği yapıp Kafkasyanın Revanşını onlara Balkanlarda soracağını biliyordu.Ve onun için Balkanlarda sürekli iktidar kaybeden Osmanlıya bu anlaşmayı kabul ettirdi,Balkanlara Yerleştirilen Çerkes Nüfusun %60'lık oranını Anadolu içlerine Göç kabbul ettirişiyle %60'lık oranın da %50'lik kısmını Balkanlardan çıkarttırdı.Bu gün Kosova,Bulgaristandaki Çerkes azınlık geri kalan %10'luğun torunlarıdır ve onlarda Asimilasyona uğramıştır hızla.

Eğer bu Anadoluya Çerkesleri Kaldırma anlaşması olmasaydı,Kurtuluş yıllarının Çerkes Ethemi,Rauf Orbayı,Eşref Senceri v.s daha bir çoklarını saymayacağım bütün enerjilerini,taktikler maharetlerini Balkanlardaki dostları için harcayacaklar belki bu gün ancak bağımsızlığına kavuşan Bosna,Kosova,Hatta Batı Trakya Cumhuriyeti ve Pomak Timras Cumhuriyeti O günden bu güne var olacaktı.

Selam olsun Pomak ve Balkanların yiğit diğer evlatlarına (Boşnak ve Arnavutlara)
decenqua
decenqua
Üye
Üye

Erkek
Mesaj Sayısı : 48
Yaş : 63
Yaşadığınız Yer - Doğum yeri : 50 Balıkesir/Gönen
İşiniz : Emekli
Ad Soyad & İme Prezime : Recep ŞEREF
Sülale ismi : Çerkezlerin (Adiğe) Decen Sülalesi
Tesekkur : 27
Puan : 88
Kayıt tarihi : 25/02/10

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Pomak Timras Cumhuriyeti Empty Geri: Pomak Timras Cumhuriyeti

Mesaj tarafından Misafir C.tesi Mart 06, 2010 11:24 am

Süleyman Askeri ve Yüzbaşı Şükrü ilk önce Pomk halkını örgütler ve Balkanların ilk Müslüman Cumhuriyetini Hayata geçirirler.Adı Pomak Timras Cumhuriyetidir.Bir Kaç yıl sonra Batı Trakya Cumhuriyeti de Eşref Sencer tarafından kurulur.
1876 nisan ayaklanmaları sonrası 3 mart 1978 Ayestefenos antlaşması hükümlerine itirazla başlayan,sonrasında Berlin Antlaşması sonucu 1879'da kurulan Şark-ı Rumeli Vilayeti ile birlikte devam eden rodoplardaki pomak yapılanması 9 yıl kadar sürmüştür."Timras" adı bu direnişte adı geçen Ahmet Aga'dan kalan bir miras mıdır bilinmez ama ilk örgütlenme tarihi bu zamanlara rastlar.
Anonymous
Misafir
Misafir


Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Pomak Timras Cumhuriyeti Empty Geri: Pomak Timras Cumhuriyeti

Mesaj tarafından decenqua C.tesi Mart 06, 2010 12:37 pm

Pomak kardeşlerim,beni yanlış anlamayın, siteniz çok hareketsiz gibi geliyor bana.Sitenizde mesajlaşmalarınız,kültürünüz ve insanlarınız arasındaki iletişimlerle,kültürünüzün zihniyet anlayışıyla çok alakalı olan yaşanmış hikayeler ve masallarla doldurmanız lazım buraları,tefrika köşelerini.
Pomak Kültürü merkesli bir çok söyleşilerle doldurmanız gerek.Veya hala sitelerinden habersiz Pomak nüfusmu var ekseriyette.Yahut benmi acemiyim henüz yakalayamadığım köşe ve forumlar kısmının habersizliğiyle.
Gönüllü komiteler oluşturun halkınızın arasına girerek, kaybetmek istemediğiniz kültürün ihya ve inşası için,motive,organize edecek çalışmalar başlatın.Toparlanışlar adına olsun çabalarınız veya ben bilmiyorda olabilirim,endişem sadece bir kaç yüreğin sürekliliğini fark etmiş oluşumdandır herhal.
decenqua
decenqua
Üye
Üye

Erkek
Mesaj Sayısı : 48
Yaş : 63
Yaşadığınız Yer - Doğum yeri : 50 Balıkesir/Gönen
İşiniz : Emekli
Ad Soyad & İme Prezime : Recep ŞEREF
Sülale ismi : Çerkezlerin (Adiğe) Decen Sülalesi
Tesekkur : 27
Puan : 88
Kayıt tarihi : 25/02/10

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Pomak Timras Cumhuriyeti Empty Geri: Pomak Timras Cumhuriyeti

Mesaj tarafından Misafir C.tesi Mart 06, 2010 1:12 pm

Cumhuriyetimize hoşgeldiniz Recep Bey Smile
site yıllardan beri böyle.Pomak kimliği,tarih ve kültürel öğelerine sahip çıkma ihtiyacından çok,üyeler arası iletişim aracı olarak benimsenmiş bir yer oldu burası.Söyledikleriniz benim de hayalini kurduğum istekler,kapasitemin elverdiği ölçüde gerçekleştirmeye gayret ediyorum.Önemli olan,böyle bir ihtiyac diğer pomaklarca hissediliyor mu?
Anonymous
Misafir
Misafir


Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Pomak Timras Cumhuriyeti Empty Geri: Pomak Timras Cumhuriyeti

Mesaj tarafından decenqua C.tesi Mart 06, 2010 1:49 pm

Cumhuriyetimize hoşgeldiniz Recep Bey
--------------------------------------------------------------nazan--------------
Teşekkür ederim nazan hanım.Bakın biz Çerkeslerinde yapılanma,kültürünü muhafaza etme,halkını bilinçlendirme sorunu vardı.Şükür güzel çalışmalarla biliçli bir halk olmaya,kültürünü sahiplenen nüfuslar oluşmaya başladı.Yanlız bu güzel pırojelerle başarılan bir şey.Köy köy insanlar ziyaret edildi.Kültürlerinin yaşarken yaşatılmasına bilinçlendiriş sohbetleri düzenlendi,bir birinden habersiz köylerdeki,vilayetlerdeki gençlik arasında arkadaşlıklar,dostluklar pekiştirildi.Kültürl etkinliklerin gençler arasında eylenceleşirken beraberlikler porogramlarının alışkanlaşmaları edindirildi.
Bunlar güzel oğraşlar,tıpkı bru sanatını yaşatmak mücadelesi gibi.Soluklaşan,yoklaşmaya başlyan renklere can,kan verme gayretleri gibi.Hiçbir zaman da ayrımcılık diye düşünülmemesi lazım.Çünkü İnsanlık bilincinin,değer yargı kıymetinin olgunluğunda,kavramı idrakinde olan insan ayrımcılık diye düşünmezbu tür gönül davalarını.

Bakın avrupa değerlerini yitirdi,gelenek,aile bağları,ortak değerler arasında var plan gelenek,görenek adet gibi değerleri terk etti.Sadece para (maddiyat) gücüyle ambalajlanm,vitrinleşme sunni yaşam standartlarını geliştirdi amma gördüki manevi değerler hızla her şeyi çökertiyor,bunalımlı ve doyumsuz çarpık hayatlar oluşuyor (şuursuaca cinsel hayat,uyuşturucu,çekirdek aileye dönüşen birey hayatlarının yanlızlaşması,alkol tüketiminde hoyratlık,esrar ve sigara mptelalığı,yaşlıların yanlızlaşması,meşru çocukların artması veya anne baba olma külfetinin inançlaşması,gelenekleşmesi v.s) yeni kararlar yapılanmalarına porogramlar üretmeye başladılar ve çok bireyli,nineli dedeli aileler teşvik edilmeye başlandı (filimler,tolk şovlar gibi).Yani Avrupa 1950'ler öncesi aile yapılanmalarına dönüşme gayretinde.Maneviyatını arama mücadelesinde.Bunun için aile bakanlıklarının çok porogramlı,güçlü çalışmaları söz konusu.Folklor teşvik ediliyo mesela artık avrupada.Sigara yasağı genişletiliyor,hatta sigara tüketimi neredeyse dibe vuracak,bizdeki sigara yasağı Avrupadan,ABD'den gelmiştir mesela.Filimlerine dikkat edin.Artık meyve suyu ve süt,dondurm tercihleri çok konu edilir.Tabiki Avrupada büyük çöküşün sonunda akıllanışla aldığı yeni manevi yapılanmalarının henüz bşındalar.Bu kıyafetlere dahi yansır.Benim Çocukluğumda Avrupa valeybol kız takımları gelirdi ve TV ekranlarında seyrederdik haliyle.Şortları iç çamaşırı gibiydi.Şimdi taytlar giyiyorlar baldırların yarısına kadar ve o ince,göğüs dekolteli atletler dahi bir başka muhafazakar ölçülerde.Erkek Ftbolcu ve Basket bolcularına bakın,bol ve diz kapaklarını geçti geçeçek ölçülerde.Eskiden böylemiydi,benim yaşımdakiler hafızalarını kurcalasınlar.Yani Avrupa,ABD'lerindebütün kurumlarda devlet politikası olan ölçüleri tatbik ediyor.Batıdan gelen herşeyi doğru (Çağdaşlık adına) kabul eden Türkiyede aslında bunu takip ediyor.Yani herşey oradada yeni,buradada.Dünya manevi değerlerine dönme derdinde.Bakın UNESCO güven vermeyen,yok olmaya başlayan dilleri ve kültürleri bulundukları ülkelerle diyoloğa girip koruma altına alma derdinde.

Bunlar çok önemli insanlık adına.Yani Pomaklar,Boşnaklar veya Çerkesler,Lazlar her neyse değerlerinin,kültürlerinin kıymetini bilmeli.İç huzur için,manevi dinamizmi edinmek için,yeni yetişen neslini kötü alışkanlıklardan korumak için,hatta İnsanlık için.....
decenqua
decenqua
Üye
Üye

Erkek
Mesaj Sayısı : 48
Yaş : 63
Yaşadığınız Yer - Doğum yeri : 50 Balıkesir/Gönen
İşiniz : Emekli
Ad Soyad & İme Prezime : Recep ŞEREF
Sülale ismi : Çerkezlerin (Adiğe) Decen Sülalesi
Tesekkur : 27
Puan : 88
Kayıt tarihi : 25/02/10

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Pomak Timras Cumhuriyeti Empty Geri: Pomak Timras Cumhuriyeti

Mesaj tarafından pomaklar.com C.tesi Mart 06, 2010 1:50 pm

decenqua demiş ki:Pomak kardeşlerim,beni yanlış anlamayın, siteniz çok hareketsiz gibi geliyor bana.Sitenizde mesajlaşmalarınız,kültürünüz ve insanlarınız arasındaki iletişimlerle,kültürünüzün zihniyet anlayışıyla çok alakalı olan yaşanmış hikayeler ve masallarla doldurmanız lazım buraları,tefrika köşelerini.
Pomak Kültürü merkesli bir çok söyleşilerle doldurmanız gerek.Veya hala sitelerinden habersiz Pomak nüfusmu var ekseriyette.Yahut benmi acemiyim henüz yakalayamadığım köşe ve forumlar kısmının habersizliğiyle.
Gönüllü komiteler oluşturun halkınızın arasına girerek, kaybetmek istemediğiniz kültürün ihya ve inşası için,motive,organize edecek çalışmalar başlatın.Toparlanışlar adına olsun çabalarınız veya ben bilmiyorda olabilirim,endişem sadece bir kaç yüreğin sürekliliğini fark etmiş oluşumdandır herhal.

Sevgili Recep bey aslinda bizimde sorunumuz o.
Hareketsizlik aslinda cohunlugunu Turkiye pomaklarindan olusan bir site olmamizdan kaynakli ciddi bir cekingenlik söz konusu.Oysa biz sitemizde herzaman diyoruz kimligimizi kulturumuzu sahiplenmek insani bir degerdir.
Biz kurulusumuzdan bu yana söyledigimiz nokta varki kendisine pomaklar icin calisiyoruz diyen Pomak siteleri bile tas koymaktan cekinmemektedir.Söz ucar yazi kalir atasözumuzu surekli hatirlatarak pratikte birseyler yapmak ve göstermek gibi bir sorumlulugumuzun oldugu dile getiriyoruz.
Malesefki turkiye pomaklari bu konuda ciddi bir tutukluk icerisinde (abarti olacak belki ama korkaklikta denilebilir).
Elimizden geldigince cabalamaya devam edecegiz.Tum bu olumsuzluklar bizleri dogru bildigimiz konulari dile getirmek ve pratikte gereklerini yapmaktan alikoyamiyacaktir.
Sizler gibi dostlarinda verdigi gucle dahada guzel seyler gerceklesecegine inancimiz guclenmekte ve pekismektedir.
Sagilarimla.
ibrahim
pomaklar.com
pomaklar.com
Admin
Admin

Erkek
Mesaj Sayısı : 1529
Yaş : 51
Yaşadığınız Yer - Doğum yeri : Pomakistan
İşiniz : Yazar,araştırmacı),Siyaset
Ad Soyad & İme Prezime : Pomaklar.com
Tesekkur : 42
Puan : 1647
Kayıt tarihi : 27/05/07

Character sheet
Blog: test

http://pomaknews.com

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Pomak Timras Cumhuriyeti Empty Geri: Pomak Timras Cumhuriyeti

Mesaj tarafından decenqua C.tesi Mart 06, 2010 2:43 pm

Elimizden geldigince cabalamaya devam edecegiz.Tum bu olumsuzluklar bizleri dogru bildigimiz konulari dile getirmek ve pratikte gereklerini yapmaktan alikoyamiyacaktir
---------------------------------------------------------------------ibrahim---------------

Azminizi her olumsuzluk hissinizde bileme işlevine dönüştürün.Azminizi törpüleme eğelenmişliğine maruz bırakmayın.Çerkeslerde bir atasözü vardır''Sabır Aklın Minderidir''.Sabır edin ve bu süreyi bir minder üzerinde kabul edip,ne yapmalıyız,nasıl aktivasyonlar geliştirmeliyiz plan projeleri arayışıyl değerlendiriniz.Tabi acalede ediniz,kararlılıkla mutabık kaldığınız bir porogram üzere çalışmalarınızı hayata geçiriniz.Bir şeyler yapılması gerek muhafazakarlığını ideal edinen cesur yürekliliğin peşini bırakmayınız.Yapmak istediklerinizin boş zannına girmeyiniz.Bilinizki; yarınki nesile lanet okutturmayacak ve bizlere maneviyatımızı taşıyıp,emaneti diri şekilde devreden atalarımıza şükran borçluyuz deyip hayır dualarna mazhar kalacaksınız.

Bunun ayrımcılık olmadığına inandırmalısınız mensup olduğunuz halkı.İçlerindeki tarihten kalan,gelen tedirginliği,ürküntüyü,endişeyi attırmalısınız,yok etmeyide başarmalısınız.

Türkiyenin kutsal evimiz olduğuna,bayrağımızın bu evi kurarken hepimizin,hep birlikte kurtarırken/kurarken kardeşçe akan kanın kucaklaştığı rengin sembolü olduğuna inandırmalısınız.Resmi dil Türkçenin kardeşler arasındaki yüreğin dili olduğunu amma anadillerinde (pomakcanında v.s diğerlerininde) cansuyu olduğunu hatırlatmalısınız.Devlete sadakatın,can fedalığının,bir zeresine zarar vermemenin hassasiyetinin önemine inandırmalısınız.Değişen dünya şartlarında toplumların,insanların yeni standartlar gelişmesini,anlayışını edinmeleri çok zordur,tabulaşmış kanatleri karşısında.Şunada inandırmalısınız yasallığın dışına çıkmama dikkatliliğine,ülkenin kendi demokrasisini açılımlarla geliştirmesi parelelliğindeki uygunluk,denge muhafazasının hassasiyetine.

İnançlarınızda yola devm dyip geri dönmemelisiniz.....Azminiz daim olsun Pomaklar........
decenqua
decenqua
Üye
Üye

Erkek
Mesaj Sayısı : 48
Yaş : 63
Yaşadığınız Yer - Doğum yeri : 50 Balıkesir/Gönen
İşiniz : Emekli
Ad Soyad & İme Prezime : Recep ŞEREF
Sülale ismi : Çerkezlerin (Adiğe) Decen Sülalesi
Tesekkur : 27
Puan : 88
Kayıt tarihi : 25/02/10

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz