Entelektüellerin Sorumluluğu
GLASUVA NA POMAČİ ......POMAK HALKININ SESİ :: ................GENEL.................. :: Kitap ve Film Forumu
1 sayfadaki 1 sayfası
Entelektüellerin Sorumluluğu
Entelektüellerin Sorumluluğu
Michael Albert, Noam Chomsky
bgst YAYINLARI, İstanbul, 2005
98 sayfa, 18 x 12 cm
ISBN: 975-6165-03-0
Michael Albert'ın Noam Chomsky ile yaptığı bu uzun söyleşi entelektüellerin
sorumluluğu üzerine bir tartışma ile başlıyor. Buradan hareketle sosyal
bilimlerin ve kültürel kurumların işlevi, ABD'de ve dünyadaki sol
hareketlerin başarıları ve başarısızlılıkları, aktivist bir etiğin ve
özgürlükçü bir muhalif örgütlenmenin nasıl olması gerektiği gibi bir çok
konu ele alınıyor. Söyleşi tarzı, zaman zaman okuyucuda burada ele alınan
her konunun aslında çok daha etraflıca tartışılmaya ihtiyacı olduğu duygusu
uyandırıyor. Aklımızdaki sorulara hazır cevaplar bulmak her zaman rahat bir
iştir. Ancak düşünmek, bir bakış ve kavrayış geliştirmek, bunları tartışmaya
açmak, sonuçta bir uz laşmaya ya da ortak paydaya varmak entelektüel ve
aktivist bir etiğin temel öğesi olmalıdır. Bu bakış, söyleşinin özünü
oluşturuyor.
________________________________________
BGST Yayınları'ndan Mayıs ayında çıkan Entelektüellerin Sorumluluğu adlı
kitap, Znet web sitesinin (www.zmag.org) koordinatörü Michael Albert'ın,
çağımızın en önemli muhalif entelektüellerinden Noam Chomsky ile 1993
yılında yaptığı uzun bir söyleşiden oluşuyor. Söyleşi, görece eski bir
tarihte yapılmış olmasına rağmen hala güncelliğini koruyor ve bizi
entelektüellerin sorumluluğu üzerine düşünmeye davet ediyor.
Chomsky entelektüelleri düşünmeye, kavramaya ve bunları diğer insanlara
aktarmaya ayırabilecek vakitleri olan insanlar olarak tanımlıyor. Ancak
entelektüel olarak adlandırılabilecek insanların çoğunun tekdüze işlerle
uğraştıklarını ve bunu yaparken de görevlerini yerine getirdiklerini
söylüyor. Bu noktada görev ile ahlaki sorumluluk arasında bir ayrım koyuyor:
"[Entelektüellerin] görevleri, yani toplumsal kurumların bu insanlara zaman
ve olanak sağlamasının nedeni, bu olanakları kullanarak iktidara ve
otoriteye destek sağlamaları ve doktriner yönetimi hayata geçirmeleridir.
Diğer insanların dünyayı mevcut otorite ve ayrıcalıkları destekleyecek
şekilde kavramalarını sağlamak için çalışabilirler. Onların görevi budur.
Eğer görevlerini yerine getirmeyi bırakırlarsa kendilerini entelektüel
işlere adama fırsatını kaybederler. Diğer yandan, ahlaki sorumlulukları
tamamen farklıdır ve aslında bunun tam tersidir. Ahlaki sorumlulukları,
hakikati anlamaya çalışmak, dünyaya ilişkin bir kavrayışa ulaşmak için
başkalarıyla birlikte çalışmak, bunu diğer insanlara aktarmaya çalışmak ve
onların da kavramasına yardım etmek ve yapıcı eylem için zemin
oluşturmaktır. Onların sorumluluğu da işte bunlardır. Ancak burada bir
çatışma söz konusudur elbette. Eğer sorumluluklarınızı yerine ge tirirseniz,
entelektüel faaliyetleri sürdürmek için sahip olduğunuz ayrıcalıkları
kaybedebilirsiniz."
Öte yandan Chomsky, kendilerini sol entelektüeller olarak adlandıran birçok
kişinin, kitlesel halk hareketlerinin sırtında iktidara yükselmeye çalışan
ve sonunda iktidarı ele geçirdiklerinde ise halkı itaat etmeye zorlayan
zorbalar olduğunu söylüyor. Gerçekte böylesi bir "sol" konumdan diğer uca
geçmek çok kolay olacaktır: "Kızıl bürokrasinin bir parçası olacak bir
Leninist olarak işe başlarsınız. İktidarın yolunun bu olmadığını görürsünüz
ve çok hızlı bir şekilde sağcı bir ideolog oluverirsiniz. Hayatınızı,
aydınlığı henüz görememiş ve iktidarın gerçek yoluna dönmemiş eski
yoldaşlarınızın günahlarını gün ışığına çıkarmaya adarsınız."
Peki etik bir entelektüel duruş nasıl olmalıdır? Halk hareketlerine
entelektüel etkinlikleri ile katkıda bulunabilecek ve hareketin bir parçası
olabilecek insanlar vardır. "Bunlar yıldız değ ildir. Lider de değildir.
Yalnızca, bildikleri yoldan katkıda bulunmaktadırlar." Bunlar, "barış ve
özgürlük için, insan hakları için, toplumsal değişim için, gerek kişisel
yaşamda gerekse kurumlarda otorite yapılarının tasfiyesi için mücadele eden
insanlardır."
Entelektüelleri bir yana bırakırsak, 60'ların aktivizmi neyi sağlamıştır?
Chomsky, halkın genelinde ahlaki değerlerde ve kültürel düzeyde neredeyse
devrimci bir dönüşüm meydana geldiğini ve bunun büyük bir ilerleme olduğunu
iddia ediyor. Ancak bu hiç bir kurumsal biçim almamıştır. Üniversiteler ve
medya gibi ideolojik kurumlar güç yapılarının çıkarlarına hizmet ederek
görevlerini yerine getiren entelektüellerle doludur ve çok sıkı bir denetim
altındadır. Diğer yandan halkın geneli son derece muhalif olmuş, 60'lı
yıllarda insanların uğrunda mücadele ettiği değerlerin birçoğunu
benimsemiştir.
Bu durum, en çarpıcı biçimde, 11 Eylül olaylarından sonra esen savaş
rü zgârlarına karşı geniş halk kitlelerinin ve entelektüellerin tepkilerinde
görülebilir. Henüz savaş başlamamışken bile milyonlar savaş karşıtı bir
aktivizm içinde sokaklara dökülmüşken, özellikle Batı düşünce dünyası birkaç
istisna dışında "İslami terörizm" ve "teröre karşı savaş" propagandasına
kendisini kaptırdı ve düşünce dünyasında halk kitlelerinin aktivizmi ile
aynı düzeyde bir hareketlilik gözlenmedi.
Savaşın ardında yatan nedenleri, ABD'nin gerçek siyasi güdülerini ve bu
gelişmelere karşı nasıl tavır alınması gerektiğini Chomsky ve Znet
çevresinde yer alan entelektüeller, ABD ve dünya kamuoyuna anlatamaya
çalışarak gerçek bir entelektüel sorumluluk üstlendiler ve entelektüel
sorumluluğun ne olması gerektiğine ilişkin somut bir örnek oluşturdular.
Kitabı oluşturan söyleşide daha adil bir toplum için mücadele edenlerin
sıkça karşısına çıkan bir çok konu ele alınıyor ve bu alanlarda bir bakış
geliştirmek için temel ipuçla rı tartışılıyor. Söyleşi tarzı okuyucuda zaman
zaman ele alınan her konunun çok daha etraflıca tartışılması gerektiği
duygusu uyandırıyor, ama bu durum düşünmeyi ve fikir üretmeyi kışkırtıyor.
Aklımızdaki sorulara hazır cevaplar bulmak her zaman rahat bir iştir; ama bu
konularda düşünmenin, bir bakış ve kavrayış geliştirmenin, bunları
tartışmaya açmanın ve sonuçta bir uzlaşmaya ya da ortak paydaya varmanın
entelektüel ve aktivist bir etiğin temel öğesi olması gerektiği zaten
söyleşinin özünü oluşturuyor.
Nuri Ersoy
Michael Albert, Noam Chomsky
bgst YAYINLARI, İstanbul, 2005
98 sayfa, 18 x 12 cm
ISBN: 975-6165-03-0
Michael Albert'ın Noam Chomsky ile yaptığı bu uzun söyleşi entelektüellerin
sorumluluğu üzerine bir tartışma ile başlıyor. Buradan hareketle sosyal
bilimlerin ve kültürel kurumların işlevi, ABD'de ve dünyadaki sol
hareketlerin başarıları ve başarısızlılıkları, aktivist bir etiğin ve
özgürlükçü bir muhalif örgütlenmenin nasıl olması gerektiği gibi bir çok
konu ele alınıyor. Söyleşi tarzı, zaman zaman okuyucuda burada ele alınan
her konunun aslında çok daha etraflıca tartışılmaya ihtiyacı olduğu duygusu
uyandırıyor. Aklımızdaki sorulara hazır cevaplar bulmak her zaman rahat bir
iştir. Ancak düşünmek, bir bakış ve kavrayış geliştirmek, bunları tartışmaya
açmak, sonuçta bir uz laşmaya ya da ortak paydaya varmak entelektüel ve
aktivist bir etiğin temel öğesi olmalıdır. Bu bakış, söyleşinin özünü
oluşturuyor.
________________________________________
BGST Yayınları'ndan Mayıs ayında çıkan Entelektüellerin Sorumluluğu adlı
kitap, Znet web sitesinin (www.zmag.org) koordinatörü Michael Albert'ın,
çağımızın en önemli muhalif entelektüellerinden Noam Chomsky ile 1993
yılında yaptığı uzun bir söyleşiden oluşuyor. Söyleşi, görece eski bir
tarihte yapılmış olmasına rağmen hala güncelliğini koruyor ve bizi
entelektüellerin sorumluluğu üzerine düşünmeye davet ediyor.
Chomsky entelektüelleri düşünmeye, kavramaya ve bunları diğer insanlara
aktarmaya ayırabilecek vakitleri olan insanlar olarak tanımlıyor. Ancak
entelektüel olarak adlandırılabilecek insanların çoğunun tekdüze işlerle
uğraştıklarını ve bunu yaparken de görevlerini yerine getirdiklerini
söylüyor. Bu noktada görev ile ahlaki sorumluluk arasında bir ayrım koyuyor:
"[Entelektüellerin] görevleri, yani toplumsal kurumların bu insanlara zaman
ve olanak sağlamasının nedeni, bu olanakları kullanarak iktidara ve
otoriteye destek sağlamaları ve doktriner yönetimi hayata geçirmeleridir.
Diğer insanların dünyayı mevcut otorite ve ayrıcalıkları destekleyecek
şekilde kavramalarını sağlamak için çalışabilirler. Onların görevi budur.
Eğer görevlerini yerine getirmeyi bırakırlarsa kendilerini entelektüel
işlere adama fırsatını kaybederler. Diğer yandan, ahlaki sorumlulukları
tamamen farklıdır ve aslında bunun tam tersidir. Ahlaki sorumlulukları,
hakikati anlamaya çalışmak, dünyaya ilişkin bir kavrayışa ulaşmak için
başkalarıyla birlikte çalışmak, bunu diğer insanlara aktarmaya çalışmak ve
onların da kavramasına yardım etmek ve yapıcı eylem için zemin
oluşturmaktır. Onların sorumluluğu da işte bunlardır. Ancak burada bir
çatışma söz konusudur elbette. Eğer sorumluluklarınızı yerine ge tirirseniz,
entelektüel faaliyetleri sürdürmek için sahip olduğunuz ayrıcalıkları
kaybedebilirsiniz."
Öte yandan Chomsky, kendilerini sol entelektüeller olarak adlandıran birçok
kişinin, kitlesel halk hareketlerinin sırtında iktidara yükselmeye çalışan
ve sonunda iktidarı ele geçirdiklerinde ise halkı itaat etmeye zorlayan
zorbalar olduğunu söylüyor. Gerçekte böylesi bir "sol" konumdan diğer uca
geçmek çok kolay olacaktır: "Kızıl bürokrasinin bir parçası olacak bir
Leninist olarak işe başlarsınız. İktidarın yolunun bu olmadığını görürsünüz
ve çok hızlı bir şekilde sağcı bir ideolog oluverirsiniz. Hayatınızı,
aydınlığı henüz görememiş ve iktidarın gerçek yoluna dönmemiş eski
yoldaşlarınızın günahlarını gün ışığına çıkarmaya adarsınız."
Peki etik bir entelektüel duruş nasıl olmalıdır? Halk hareketlerine
entelektüel etkinlikleri ile katkıda bulunabilecek ve hareketin bir parçası
olabilecek insanlar vardır. "Bunlar yıldız değ ildir. Lider de değildir.
Yalnızca, bildikleri yoldan katkıda bulunmaktadırlar." Bunlar, "barış ve
özgürlük için, insan hakları için, toplumsal değişim için, gerek kişisel
yaşamda gerekse kurumlarda otorite yapılarının tasfiyesi için mücadele eden
insanlardır."
Entelektüelleri bir yana bırakırsak, 60'ların aktivizmi neyi sağlamıştır?
Chomsky, halkın genelinde ahlaki değerlerde ve kültürel düzeyde neredeyse
devrimci bir dönüşüm meydana geldiğini ve bunun büyük bir ilerleme olduğunu
iddia ediyor. Ancak bu hiç bir kurumsal biçim almamıştır. Üniversiteler ve
medya gibi ideolojik kurumlar güç yapılarının çıkarlarına hizmet ederek
görevlerini yerine getiren entelektüellerle doludur ve çok sıkı bir denetim
altındadır. Diğer yandan halkın geneli son derece muhalif olmuş, 60'lı
yıllarda insanların uğrunda mücadele ettiği değerlerin birçoğunu
benimsemiştir.
Bu durum, en çarpıcı biçimde, 11 Eylül olaylarından sonra esen savaş
rü zgârlarına karşı geniş halk kitlelerinin ve entelektüellerin tepkilerinde
görülebilir. Henüz savaş başlamamışken bile milyonlar savaş karşıtı bir
aktivizm içinde sokaklara dökülmüşken, özellikle Batı düşünce dünyası birkaç
istisna dışında "İslami terörizm" ve "teröre karşı savaş" propagandasına
kendisini kaptırdı ve düşünce dünyasında halk kitlelerinin aktivizmi ile
aynı düzeyde bir hareketlilik gözlenmedi.
Savaşın ardında yatan nedenleri, ABD'nin gerçek siyasi güdülerini ve bu
gelişmelere karşı nasıl tavır alınması gerektiğini Chomsky ve Znet
çevresinde yer alan entelektüeller, ABD ve dünya kamuoyuna anlatamaya
çalışarak gerçek bir entelektüel sorumluluk üstlendiler ve entelektüel
sorumluluğun ne olması gerektiğine ilişkin somut bir örnek oluşturdular.
Kitabı oluşturan söyleşide daha adil bir toplum için mücadele edenlerin
sıkça karşısına çıkan bir çok konu ele alınıyor ve bu alanlarda bir bakış
geliştirmek için temel ipuçla rı tartışılıyor. Söyleşi tarzı okuyucuda zaman
zaman ele alınan her konunun çok daha etraflıca tartışılması gerektiği
duygusu uyandırıyor, ama bu durum düşünmeyi ve fikir üretmeyi kışkırtıyor.
Aklımızdaki sorulara hazır cevaplar bulmak her zaman rahat bir iştir; ama bu
konularda düşünmenin, bir bakış ve kavrayış geliştirmenin, bunları
tartışmaya açmanın ve sonuçta bir uzlaşmaya ya da ortak paydaya varmanın
entelektüel ve aktivist bir etiğin temel öğesi olması gerektiği zaten
söyleşinin özünü oluşturuyor.
Nuri Ersoy
pomaklar.com- Admin
-
Mesaj Sayısı : 1529
Yaş : 51
Yaşadığınız Yer - Doğum yeri : Pomakistan
İşiniz : Yazar,araştırmacı),Siyaset
Ad Soyad & İme Prezime : Pomaklar.com
Tesekkur : 42
Puan : 1647
Kayıt tarihi : 27/05/07
Character sheet
Blog: test -
GLASUVA NA POMAČİ ......POMAK HALKININ SESİ :: ................GENEL.................. :: Kitap ve Film Forumu
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz