POMAK GÜREŞİ / Hasip ÖZTÜRK

[pomaklar.com]

Hasip ÖZTÜRK

--------------------------------------------------------------------------------

POMAK GÜREŞİ

Pomak Güreşleri de “Pomak güreşi” diye namlıdır. Pomak güreşi bir bakıma ölümüne güreştir. Yenmek için ne gerekliyse onun yapıldığı, kuralları sert bir güreş usulüdür. Paça kapmaya dalana, boyunduruk vurulur. Boyunduruk, rakibin boynunu, boğazını koluyla sıkmak ve nefes aldırmamaktır. Boğazı sıkılan nefessiz kalır, havasızlıktan bayılır. Hatta boğulduğu da olur. Bayılan, güreşi bırakan yenik sayılır.
Kırkpınar usulünde, paça bırakılınca, boyunduruk çözülür. Pomak güreşinde boyunduruğu çözme zorunluluğu yoktur. Nefessiz kalan ya pes edecek ya da burnu kanayıp bayılacaktır. Bu yolların hepsi yenilgiye varır. Sebebi ne olursa olsun güreşi bırakan yenilmiş sayılır.
Bu güreşin el enseleri de ünlüdür. El ense, elin tokat gibi rakibin boyun ardına indirilmesi ve öne doğru itilmesidir. El enseler, sağlı sollu güreşçinin ensesinde top gibi patlar. El enseyi yiyenin gözünden yaşlar dökülür. Sendeleyip düşen olur. El enseyi yiyenin de karşılık vermesi beklenir. Bu kavga değildir. Güreşin alışılmış oyunlarıdır.
Kendine özgü sert kurallarla yapılırmış Pomak güreşi. Usulü baştan seçilmemiş ise, güreş “Pomak usulü” güreşilirmiş. Kırkpınar'a adını veren güreşçilerin son nefeslerine değin güreşmeleri bundanmış. Hiçbiri yenilgiyi kabullenmemiş. Üstünlük de sağlayamamışlar. Güreşe güreşe son nefeslerini vermişler. Güreşi durduran yenik sayılacağından ölümlerine değin sürdürmüşler...
Günümüzde siyaset-ticaret-tarikat ilişkileri kıran kırana gidiyor. Pomak usulü güreşir gibi en acımasız boyunduruklar vurulmakta, en sert el enseler patlamaktadır. Cumhuriyetin Başsavcısı, iktidar partisinin kapatılmasını dava etmiş. Başbakan, C. Başkanı ve partinin önde gelenlerinin siyasetten yasaklanmasını istemiş... Hükümet ve iktidar partisi ileri gelenleri Başsavcı’yı bir kaşık suda boğma eğilimindeler. Milli iradeye karşı gelinmiş, hiçe sayılmış deniyor. Yüzde 47 oy almış bir partiye kapatma davası açılamazmış!.. Yani cesaret edilemezmiş! Gelişmenin ve istikrarın bozulması için bilerek yapılıyormuş. Onca oy almış iktidar partisi ve hükümet her şeyin üstündeymiş. Söylemleri özetle böyle!
Başsavcı'nın bu davayı açmamak gibi bir seçeneği olmadığı düşünülmüyor. Belge ve deliller toplanınca savcı davasını ikame eder. Zamana, zemine bakamaz. Bunu yapmazsa görevini ihmal eder. Hem, deliller ve iddialar bir partiyi kapatmaya yetmeyecek kadar zayıfsa bunca telaş niye?
Hukuk devletinde olmayacak şeyler oluyor. İktidara uzak, laik cumhuriyete yakın ve Cumhuriyet ile yaşdaş gazetenin imtiyaz sahibi apar topar gözetime alınmış. Oysa bu şahıs birden çok polisin koruması altında zaten... Göz önünde... Eski bir rektör, bir parti genel başkanı. Hepsi göz önündeler. Ne kaçarlar ne kaçamak yaparlar ne de sözlerini sakınırlar. Üstlerine düşeni yapan, söylemeleri gerekeni söyleyecek insanlardır. Korkacaklarsa, zaten buralara gelmezler, bu görevleri üstlenemezlerdi. Aşikar insanlara “gel!” denilince ikiletmezlerdi. Hoyratlık niye!
Pomak usulü güreşir gibi sert ve haşin girişimlerle toplumun karşı duruş iradesi kırılmak mı isteniyor? Muhalefette olanlar, karşı düşünenler sindirilmek mi isteniyor? Kimse hükümete ve iktidar partisine gıkını çıkaramasın mı diyorlar? Muhalefetin halka doğruları anlatması istenmiyor. Bir yandan da demokrasi lafları dillerinde tespih... Bunlar iyi şeyler değil. İyi şeylerin habercisi de değil. Dünyada ekonomik gidiş de sağlıklı görünmüyor. Piyasalarda dal kıpırdamıyor. Borsa bir yana, sokakta, esnafta, pasajlarda para dönmez oldu. Köylüler, kapanan tarım kalemleri üzerine işsiz kaldılar. Şehirlere iniyorlar... Mevcut işsizlere yenileri ekleniyor. İşsizlik şimdiden yüzde 20'leri aşmış. Umutsuzluk toplumu sarıyor. Bunları dillerden, gözlerden ırak tutarak bir yerlere varılamaz.
Milli iradeyim demek yetmiyor. Milli sorunlara milli ve sağlıklı çözümler üretmek gerekiyor. Toplumu germekten ve fantezilerle uğraşmaktan vazgeçilmeli. Bu millet, bu halk yüzde 47 oy verir de, laik, demokratik, sosyal, hukuk devletinden vazgeçmez! Ham sevdalardan vazgeçip ciddi sorunlara, ciddiyet içinde sarılmak gerekir. Hukuk devletinde, Pomak usulü güreş tutulmaz. Her şeyin kuralı var. Oyunun da kuralı var! Oyun sürerken kural değiştirilmez...


http://www.bursahaber.com.tr/yazi.php?yazi=5233