Dünyanın gülen yüzü Romanlar örgütleniyor

[pomaklar.com]

İZMİR (05.12.2007)- Roman Kültürü Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği, yaşadığı büyük ekonomik sorunlara rağmen okuma yazma bilmeyen Roman kadınlara ücretsiz kurs açmaya hazırlanıyor. Yoksulluk ve işsizliğe rağmen Türkiye'nin gülen yüzü olan Romanlar, kendilerine has moral değerleriyle acılı sokaklardan yansıyan kahkaha olmayı sürdürüyor.

Sayıları Türkiye genelinde 7 milyona, İzmir metropolünde ise 300 bine ulaşan Romanlar, işsizlik, yoksulluk, barınma ve eğitimsizlik sorunlarıyla boğuşuyor. İzmir'de başta Konak olmak üzere çoğunlukla Örnekköy, Menemen, Çırpı, Çaybaşı ve Torbalı'da yaşayan Romanlar'ın çoğu işsiz... Günlük yövmiyesi 5-6 YTL'yi bulmayan geçici işlerde çalışan Romanlar, ayakkabı boyacılığı, hamallık, hurdacılık yaparak geçimlerini sağlamaya çalışıyor. Toplumda oluşturulan ön yargılar nedeniyle kalıcı iş bulamayan Romanlar, gittikleri kapıdan da kovuluyor. Bilinçli şekilde yayılan ve kötü olan şey anlamı yüklenen 'Çingenelik', her türlü aşağılamanın önünde kullanılır hale getirilerek Roman halkı, toplumdan izole ediliyor.


ROMANLAR ÖRGÜTLENİYOR...

Çok yakın geçmişe kadar hiçbir örgütlü yaşama sahip olmayan Romanlar, son yıllarda dernekler kurarak haklarını arama yöntemini geliştiriyor.

İzmir'de 3 yıl önce kurulan ve çeşitli faaliyetlerle adını duyaran Roman Kültürü Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği, Romanların sorunlarına bir nebze de olsa çözüm üretmek için çalışmalarını sürdürüyor. Daha önce kendi bünyesinde kurduğu tiyatro topluluğu ile İzmirlilerin beğenisini toplayan dernek şimdi de yeni bir projeyle okuma yazma bilmeyen kadınlar için kurs açmaya hazırlanıyor. Ocak ayında başlayacak kursta gönüllü öğretmenler görev alacak...

'ROMANLAR BİRÇOK HAKTAN YOKSUN'

Roman Kültürü Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Yakup Çardak, yaşadıkları sorunları ANF'ye anlattı. Derneğin kurulma amacını, "İzmir'de yaşayan Romanların toplumsal sorunlarını dile getirmek" olarak özetleyen Çardak, "Örgütlenmeden hiçbir şey yapamıyorsunuz. Bizler daha önce örgütlenmenin ne olduğunu bilmiyorduk. Biz de dernekleşerek kendi toplumumuzun sorunlarına el atmak istedik" diye konuştu.

Türkiye'de yaşanan Romanların çok büyük sorunları olduğunun altını çizerek, "Romanlar, Türkiye'deki eğitimden, sağlıktan ve sosyal anlamdaki birçok haktan yoksun şekilde yaşıyor" dedi.

KADINLARA OKUMA-YAZMA KURSU AÇILIYOR

Romanların genel olarak yararlanamadığı haklar arasında yer alan eğitim konusunda bir çalışma başlattıklarını ifade eden Çardak, "Biz toplumun temel taşı olan kadınlarımıza okuma yazma kursu açarak bir nebze de olsa yaşamlarına katkıda bulunmak istiyoruz. Roman kadınlarının yüzde 95'i okuma yazma bilmiyor. Biz bunu ilk defa İzmir'de başlattık. Umuyoruz ki, diğer illerdeki Romanlar'da bunu örnek alıp kendi yaşadıkları yerlerde uygularlar" diye konuştu.


'YAŞAM BİZİM İÇİN ÇOK ZOR...'

Roman kadınlardan Dilek S., açılacak okuma yazma kursunu büyük bir heyecanla beklediğini dile getirerek, "Benim hiç okuma yazmam yok. Böyle bir şey olursa hemen gidip kayıt yaptıracağım. Çünkü biz nereye gitsek bizi dışlıyorlar. Diplomamız yok" diye kaydetti. Yaşamın Romanlar için çok zor olduğunu vurgulayan Dilek S., "Bizler günü birlik bulup günü birlik yiyoruz. Benim kocam balon satıyor. Akşam eve 5-6 milyonla gelince dünyalar bizim oluyor. Çünkü evimizde o günde tenceremiz kaynayacak" şeklinde konuştu.

ÇALIŞMAK İSTEDİ 'ÇİNGENE' DİYE DIŞLANDI

Kendisinin de çalışmak istediğini ancak yaptığı iş başvurularından olumlu bir yanıt alamadığını kaydeden Dilek S., "Ben geçen gün bulaşıkçı aranan bir lokantaya gittim. 'Bulaşıkçı arıyorsunuz galiba, ben iş için geldim' dedim. Adam beni bir süzdü. Sonra da, 'yok biz senin gibi bir kadın aramıyoruz' diye cevap verdi. Ne demek 'senin gibi bir kadın'? Adam bana Roman olduğum için iş vermedi. Şeytan diyor 'sen de eline al balonu çık' böyle dengesiz adamların kahrını çekme..." diyerek tepkisini dile getirdi.

'ÇİNGENE OLMAK KÖTÜ BİRŞEY DEĞİL Kİ...'

Ayşe Ç. ise, "Roman olduğumuz için iş vermiyorlar" diye başlıyor anlatmaya... Başlarını sokacak bir evleri olmadığını ifade eden Ayşe Ç., "Biz bu ne yaptık bilmiyorum bu insanlara... Her gittiğimiz kapıdan kovuyorlar. Bizi aşağılamak için 'çingene' diyorlar. Tamam biz Çingene'yiz... Ama Çingene olmak kötü bir şey değil ki..." dedi.

'BİR GÜN AÇ BİR GÜN TOK YAŞIYORUZ'

Tülay Gülşen de, Romanlar Derneği'nin kurduğu tiyatroda oynuyor. "Bizler dünyanın her yerine yayılan bir halkız ama henüz haklarımız kimse tarafından tanınmıyor" diyen Gülşen, Romanların bir gün aç bir gün tok yaşama mahkum edildiğini ifade etti.

ANF NEWS AGENCY