Izmir /Bespinar Köyunden

[pomaklar.com]

--------------------------------------------------------------------------------
1) Beşpınar Köyünde Hıdrellez Gelenekleri

Beşpınar köyünde eski pomak geleneklerinin yaşandığı dönemde 6 Mayıs Hıdrellez günü sabahı bir kuzu kesilir ve derisi yüzüldükten sonra içi temizlenirmiş. Ciğerleri ince ince doğranır ve içine nane ve baharatlar konulan bulgurla pişirildikten sonra kuzunun içine doldurulurmuş. Kuzunun dışı yağlandıktan sonra tepsiye konur ve fırında pişirilirmiş. Nar gibi kızarmış kuzu ve içindeki pilav en geç öğlene kadar akrabalar arasında yenirmiş. Komşulara dağıtıırmış. Çünkü bu usul genellikle köydeki zenginlerin yapabildiği bir adetmiş.

Beşpınar köyünde eski pomak geleneklerden bir başkası ise; sağılan hayvanların sütleri o gün satılmazmış. Sabah vakti sütler bakraçlara konur ve köyde kimin hayvan sürüleri yok ise sütlerin bir kısmı onlara dağıtılırmış. Sütlerin kalan kısmı ise o gün taze ve tuzsuz peynir yapılırmış. İçine un karıştırılıp tereyağı ile geniş tepsilerde höşmerim yapılırmış. Bu höşmerim o gün akrabalar arasında yenilir ve komşulara dağıtılırmış.

2) Beşpınar Köyünde 10 Mart sürü hayvanlarını tütsüleme geleneği

Köyümüzde eskiden yapılan geleneklerden birisi de hayvan tütsüleme geleneğidir. Ancak bunun için önce çam ağaçlarından çıralar çıkarılır ve köyden uzakta bir yerde annemin nasıl yapıldığını bilmediği bir yöntemle katran denilen siyah bir sıvı elde edilirmiş.

Her yılın 10 Mart günü daha önceden hazırlanan katran denilen bu sıvının içine sarmısak yaprakları konur ve yakılırmış. Bu katran kötü bir koku yayarmış. Bununla sürüdeki hayvanların etrafında gezilerek tütsülenirmiş. Bu şekilde hayvanları yılan ve diğer zararlı haşaratın ısırmayacağına inanılırmış.

3) Beşpınar Köyünde hayvan kırkma işlemi:

Beşpınar köyünün zenginlerinden ve yüzlerce koyun ve keçiden oluşan büyük sürülere sahip olan üç zengin kimse varmış. Bunlar Tahir Karanço, Mehmet Terziski ve Uzun Hasan’mış.

Bu üç kişi hayvan yünlerinin kırkma zamanı geldiğinde hayvan yünün kırkacak adamlar tutarlarmış. Sırayla birbirlerinin yardımına koşup bu uzun işi birlikte yaparlarmış.

Hayvan kırkma işi önce bir hafta bir kimsenin sürüsünden başlarmış. O gün hayvan kırkan kimselerin üç öğün yemesi ve içmesi sürü sahibine ait olurmuş. Bu iş bir hafta sonra diğer kimsenin en sonunda da üçüncü kimsenin sürüsündeki hayvanların kırkılma işlemi yapılarak tamamlanırmış.

Derleme: 27 Mayıs 2007, Cemile BOZAL
Alinti