GLASUVA NA POMAČİ ......POMAK HALKININ SESİ
Uye olarak desteklerimizi sunalim.

Join the forum, it's quick and easy

GLASUVA NA POMAČİ ......POMAK HALKININ SESİ
Uye olarak desteklerimizi sunalim.
GLASUVA NA POMAČİ ......POMAK HALKININ SESİ
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Hocalarınıza dikkat edin, halanız olabilir!

Aşağa gitmek

Hocalarınıza dikkat edin, halanız olabilir! Empty Hocalarınıza dikkat edin, halanız olabilir!

Mesaj tarafından pomaklar.com Ptsi Kas. 08, 2010 11:52 am

I.

Öykümüz 1878 Osmanlı-Rus Savaşı sırasında başlıyor, Balkanlar’ın karıştırılmasını, bu 93 Harbi’nin nedenlerini bir yana bırakırsak eğer. Plevne düşüp, savaş yitirilince bitmez tükenmez göç yolları başlıyor Deliorman insanları için… Plevne şehitlerinin yanısıra, Trakya’ya ulaşana dek yoldaki yitikler kuşaklar boyunca anılacaktır hep. Gelenler Trakya’ya, Marmara Bölgesi’nin çeşitli yerlerine yerleştirilir, yeni yerleşim yerleri oluşturulur, Balkanlar’ın sert, rengarenk cümbüşü artık eski Trak topraklarında sürmektedir.

Uzun yıllar gelenekler, ilişkiler Deliorman’ daki Makedonya’ daki, Rodoplar’ daki gibi sürer. Henüz göç vermemektedir Trakya, toprak bereketli, buğday bire yirmi verir. Balkan Savaşı’nın, Cihan Harbi’nin izleri silinir. Bosch fabrikaları henüz Almanya sınırlarında zehirlemektedir toprağı ve havayı. Gündöndü (ayçiçeği), bostan, süpürge, arpa, buğday, pancar, mısır bol.. Doğa cömerttir insanların gönlü gibi.. Meyve dışarıdan alınmaz, ormanda kızılcıklar, her avluda erik, ahlat ağaçları doludur, yazları pekmez, peksimet, tarhana, salça imeceyle yapılır. Emek, zaman ve insan kıymetlidir. Dedeler uzun yün kuşaklarında külah külah şeker bulundurur yüzü güldürülecek çocuklar için.

Traktör ve elektrik gelir sonra, Kore’den şehit haberleriyle ardarda. Orakların yerini biçerdöverler, harmanların yerini makineler alır. Göçler henüz başlamamıştır, Ankara’ya ya da Istanbul’a okumaya ya da iş için gidilir. Okumak ve çalışmak hep önemlidir, Belgrad’da, Üsküp’te, Manastır’da idadi, rüştüye okuyan dedelerin mektep hatıraları hala dinlenirken, torunların Istanbul’dan, Ankara’dan okul anıları bunlara eklemlenir. Şehre yerleşen ‘ilkler’ pek azdır, onlara gurbetteki garibanlar diye bakılır.

Değişime karşı durmak mümkün mü? Telekominikatif hayatın çözeceği çok şey olsa da, altmışlarda önceleri Alamanya’ya sonraları Istanbul’a, ve şehir Trakya’nın içlerine fabrikalarıyla, kıyılarına yazlıklarıyla geldikçe Çorlu’ya, Çerkezköy’e göç artar. Deliorman artık giderek daha uzak, giderek daha yabancıdır. Düğünlerde ince saz ve davul zurnayla berabar ‘oynama şıkıdım şıkıdım’ çalınmaktadır artık.

İşte bu savruluşlarda Plevne ile başlayan göçte gelenlerin torunları farklı coğrafyalarda, farklı hayatlar kurarlar. Kalanlarla gidenlerin kesişim kümesi halen zengindir; Deliorman türküleri, nohut ekmeği, ama hepsinden öte değişimin hep daha iyiye olması inancı, çocukların ve gençlerin tırmanadıkları zirvelerde yalnız olmadıkları inancı…

II.

Son perde: Istanbul, Marmara Üniversitesi Hastanesi, 11 metrekarelik bir poliklinik odası. İntern pediatrinin son günlerindedir. Hocası aksanından memleketini çıkarır, kendisi de aynı yörelerdendir, ancak 50lilerden itibaren mekanları Istanbul’dur. Ortak tanıdıklar ararlar, ama biri çok genç, diğeri çok uzaktır.

İntern serebral palsili kuzenini hocanın görmesini talep eder, pediatrinin son günü İnternin ailesi, hasta kuzeni polikliniğe getirir. Hocanın hatırladığı bir kişi, Uruk Hasan Pehlivan’ın adı kilit noktası olur, hoca annesini telefonla arar, ipucu sağlamdır, tüm ilişkiler çözülür. İnternün ailesiyle hocanın annesi bir araya gelir, karşılaşmalarını anlatmaya bu satırları yazanın kalem gücü yetmez, yıllar sonra kardeş torunları bir aradadır.

Hoca, dönem IVten beri kuzenini eğitmiş, hele birebir çalıştığı son üç haftada canını yemiştir. İkisi de dedelerinin aynı kişi olduğunu bilmez. İntern de bir tuhaftır, yazılan her ilacın farmakodinamiğini bilir, tüm eski dersleri hatırlar. Hoca hastayı hazırlamasını ve iki ana literatürü bulmasını ister; O, hastayla ilgili tüm textbook ve literatür bilgisini hazırlar. Hocanın güçlükle hatırladığı enzimlerin etki mekanizmasını anlatır. İşte o son gün asistan, internün dönem birincisi olduğunu fısıldar.

III.

Son söz: Savaşları, fetihleri, işgalleri yazar tarih kitapları da, göçenlerin aralara sıkışmış hayatlarının da tarihin bir parçası olduğunu farketmeyiz. Meslektaşlarınıza, hocalarınıza, asistanlarınıza dikkat ediniz, kuzeniniz olabilir.

Prof. Dr. Yüksel Yılmaz

İntern Dr. Tufan

02.03.08

pomaklar.com
pomaklar.com
Admin
Admin

Erkek
Mesaj Sayısı : 1529
Yaş : 51
Yaşadığınız Yer - Doğum yeri : Pomakistan
İşiniz : Yazar,araştırmacı),Siyaset
Ad Soyad & İme Prezime : Pomaklar.com
Tesekkur : 42
Puan : 1647
Kayıt tarihi : 27/05/07

Character sheet
Blog: test

http://pomaknews.com

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz